23-03-2009, 11:34
|
#7
|
|
BU KARAR SANIRIM BİRAZ YARDIMCI OLUR DİYE DÜŞÜNÜYORUM...
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Tarih : 11.04.2007
Esas No : 2007/12-204
Karar No : 2007/208
2004 - İCRA VE İFLAS KANUNU 169
ÖZET : DAVA, BORCA İTİRAZ NİTELİĞİNDEDİR. BORÇLU İTİRAZINDA, ŞİRKETİN ÇİFT İMZA İLE TEMSİL EDİLMESİ GEREKTİĞİ HALDE TEK İMZA İLE BONO DÜZENLEDİĞİNİ BU NEDENLE ŞİRKETİN BORÇLU OLMADIĞINI İDDİA ETTİĞİNE VE MAHKEMECE BU İTİRAZIN KABUL EDİLDİĞİNE GÖRE SOMUT OLAYA UYGULANMASI GEREKLİ İİK.NUN 169/A-6. MADDESİ UYARINCA TALEBİ BULUNAN BORÇLU YARARINA TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREKİRKEN ANILAN HUSUSUN GÖZARDI EDİLMESİ İSABETSİZDİR.
DAVA : Taraflar arasındaki "borca itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesince istemin kısmen kabulüne dair verilen 31.01.2006 gün ve 2005/995-2006/50 sayılı kararın incelenmesi davacı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 07.07.2006 gün ve 13021-15056 sayılı ilamı ile;
( ... Borçlu itirazında, şirketin çift imza ile temsil edilmesi gerektiği halde tek imza ile bono düzenlediğini bu nedenle şirketin borçlu olmadığını iddia ettiğine ve mahkemece bu itirazın kabul edildiğine göre somut olaya uygulanması gerekli İİK.nun 169/a-6. maddesi uyarınca talebi bulunan borçlu yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmesi isabetsizdir... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre ve özellikle davalı alacaklının senet lehdarı olmasına, keşideci imzasının davacıyı borç altına sokmayı sağlayıp sağlamadığını bilmesi, aksi takdirde yapılan takipte ağır kusurlu olduğunun kabulünün gerekmesi karşısında, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|