|
1. Sözü edilen husustaki Yargıtay görüşü yeni olmayıp , eski kararlarda da , şufalı payın mülkiyetinin eski malike iadesinin , kullanılmış olan şuf’a hakkını etkilemeyeceği , bu durumda HUMk 186.md. göre işlem yapılması gereği örneğin HGK. 17.10.1984 T.6-736/ 820 sayılı kararında ve şufa davası açıldıktan sonra , gabin nedeniyle tapu kaydının satıcı adına düzeltilmesine karar verilmiş olsa dahi davacının son malike davayı tevcih hakkı bulunduğu 6.HD. 20.03.1964 T. 6478/1371 sayılı kararında ifade edilmiştir. ( M. Tunaboylu Önalım Davaları 2004 sh: 28, 40 , Tunaboylu’ya göre pay iktisap eden paydaş dahi olsa aynı kural uygulanır ) .
Gerçi bu sonuç mantığa ters gelebilirse de, önalım hakkı yenilik doğuran haklardan olup, kullanılması ile yani ilk dava dilekçesinin verilmesi ile , davacı ile tapu maliki arasında yeni bir satım ilişkisi oluşur. Tapu maliki payın mülkiyetini önalım hakkını kullanana geçirme yükümlülüğüne girer. Sonradan tapu malikinin değişmesi davacı lehine doğan bu hakkı ortadan kaldırmamaktadır. Bu nedenle olayda dava konusunun temlikine dair 186.md.nin uygulanması , önalım hakkının niteliğine uygun düşmektedir. Bu yönden sözü edilen HGK. Kararının eleştirilecek bir yönünün bulunmadığını düşünüyorum.
2. Bu durumda , hangi bedel esas alınacaktır.
a. Usul kuralları açısından , 186 .md. uygulanması yeni bir dava niteliğinde olmayıp eski davanın devamı niteliğinde olduğundan tapudaki bedelin esas alınması düşünülebilir. Ayrıca satıcı Ümit , tapudaki işlemin tarafı olduğundan kendi muvazaasına dayanamaz. Bedelin daha fazla olduğunu 3. Kişilere karşı ileriye süremez.
b.Buna karşın; taşınmazın önalım hakkı kullanıldıktan başkasına satılmasında , ilk bedelin mi yoksa ikinci satış bedelinin mi esas alınacağı konusunda, Yargıtay iyiniyet kötüniyet ayırımını kullanmakta , ikinci alıcı iyiniyetli ise 2.satış bedelinin ödenmesini öngörmektedir. Kişesel görüş olarak işte bu esas burada da kıyasen uygulanabilir. Eğer satıcı Ümit iyiniyetli ise, başka anlatım ile , iptal davasında alıcı ile birlikte hareket etmemiş ve salt önalım hakkının kullanılmasını ortadan kaldırmak gayesini gütmemiş ise, kendisine ilk satıştaki bedelin ödenmesi hakkaniyet ve adelet ilkeleri ile bağdaşamayacağından ve bu kadar az bir bedelle taşınmazın elde edilmesi mülkiyet hakkına bir müdahale olarak yorumlanabileceğinden , bu takdirde , iptal kararını veren mahkeme bir bedelin iadesine de karar vermişse ve bu miktar ödenmiş ise, önalım bedeli olarak bu bedelin kabul edilebileceği kanısındayım. Tapu maliki kötüniyetli ise yukarıdaki (a) şıkkındaki kural geçerli olacaktır.
Saygılarımla.
|