Madde 1’in gerekçesi:
Hakimler çoğu kez,müdafi avukatların “Hakim amca!Hakim amca! Ne olur sanık ile beni yan yana bulundur” şeklindeki talepleri çoğu kez hakimleri şaşırtıyor.”Düğün değil bayram değil,eniştem beni niye öptü?”türünden tepki veriyorlar.Bu müdafi avukatlar acaba ne yapmak istiyor?Şurada güzel güzel ,yıllardan beri sanık ile müdafisi ayrı iken şimdi bu sanık ile samimiyet neden?gibilerden düşüncelere kapılıyorlar .Ve doğal olarak “Olmaz!Valla olmaz!Karından zarar eder.Eğer mümkünatı olsa dükkan senin”türünden gerekçelerle talepler geri çevriliyor.
Esasında Hakimler tutuksuz sanıklar için bir şey demiyorlar.”Al sanığını tepe tepe kullan”diyerek sanık ile müdafisini yan yana oturtuyorlar.Ancak avukatlar yıllardan beri alışmış oldukları için,hakimlerden de birazcık korktuklarından “Hakim amca!Hakim Amca ne olur sanığı benim yanıma oturt”diyemiyorlar.Kendi aralarında konuşurken aslan kesiliyorlar.Baro başkanı yada yöneticisi ile konuşurken aslan kesiliyorlar.Mangalda kül bırakmıyorlar.Ama hakimlerden, savundukları sanığı yanlarına istemiyorlar.
Müdafi avukatlar Esasında bu talepte bulunmamakla görevlerini kötüye kullanıyorlar.Nasıl mı?Sanığa duruşma sırasında hukuki yardımda bulunmuyorlar. Bir avukat duruşma sırasında sanığa hukuki yardımda bulunmazsa ve bulunmak için de kılını kıpırdatmazsa bunun adı ne olur?Hadi hadi çekinmeyin söyleyin ne olur?Görevi kötüye kullanmak olmaz mı? Şimdi sanık güzel güzel ceza aldıktan sonra kalkıp müdafi avukatı ,”İş bu müdafi,görevini kötüye kullandı.Duruşmalarda bana hukuki yardımda bulunmadı.Ben ağzımı açtığımda “ağzını öyle açma içine sinek kaçar.Ağzını böyle aç.O zaman sinek kaçmaz “diye uyarmadı dese ve o müdafiyi iki satır dilekçe ile şikayet etse müdafinin hali nice olur?Hiç düşündünüz mü?Zaten avukatların kaç satırlık canları var?Kafası bozulan müvekkiller dahi iki,bilemedin üç satır şikayet dilekçesi yazdıklarında,terazı bakanlığı bastırıyor”İlada yargılansın!İllada yargılansın!”Hal böyle olduğuna göre sanığın beş satırlık altı satırlık ,”Müdafi bana hukuki yardımda bulunmadı” şeklindeki dilekçeyi verdiğinde müdafinin ne müdafiliği kalır nede avukatlığı.
Hakimlere gelecek olursak;hakimler bilhassa tutuklu sanıklarla müdafilerini yan yana getirmiyorlar.Gerekçeleri de şu:”Efendim güvenlik.Eğer tutuklu sanığı müdafisi ile yan yana getirirsek,sanık müdafisine saldırırsa,sanık diğer sanığa saldırırsa,sanık diğer sanığın avukatına saldırırsa,sanık mahkeme heyetine saldırırsa,sanık zabit katibine saldırırsa,sanık savcıya saldırısa,…bu nedenlerle tutuklu sanıklarla müdafilerini yan yana getirmiyoruz.Allah! Allah!Sanki sanık potansiyel suçlu.Oysa bize hukuk fakültesinde hocalarımız ne demişti?Sanık hakkında hüküm tesis edilinceye kadar masumdur.
Bunlar sudan gerekçeler.Hakimlerin, “Güvenlik sağlanamıyor,sanık müdafisine saldırır gözlüğünü kırar,sanık hakimlere saldırır ve “hakim amca hakim amca ne olursun bana bir hikaye anlat” teşebbüslerinde bulunabilir” türünden mazeretleri kabul edilemez.
Çünkü,kardeşim sanık dediğin zavallı bir mahlukat.Gelen vuruyor giden vuruyor.Şunun şurasında azıcık anayasayı yada kanunları ihlal etmişse ne olmuş yani?Bu memlekette hasta hakları var,insan hakları var,ağaç hakları var,hayvan hakları var,kadın hakları var,var var var…Sanık hakları neden olmasın.Hem sanık dediğin henüz daha suçlu bilem değil.Avukat hakları neden olmasın.Bak müdafi dediğimiz muhterem zatlar duruşmalarda ne yapıyorlar?Sanıklarla kaş göz işareti ile konuşuyorlar.Sanığın ağzından mahrem bir kelam çıkaracak diye ödleri kopuyor.Hani hastanelerde sus işareti yapan hemşireler var ya onun gibi parmakları dudaklarında, sanığa sus işareti yapıyorlar.Kaş göz işareti yaparak sanığa hukuki yardımda bulunmaya çalışıyorlar.Yazık değil mi avukatlara.Avukatlarında kendi tapulu ve tescilli malları olan sanıklarla Türkçe ve sözlü olarak konuşmak avukat hakları içerisine girmez mi?
Tüm bu olumsuzlukları gidermek için kesinlikle sanık ile müdafiinin yan yana durması gerekir.Aralarında fis kos yapmaları gerekir.
Hem silahların eşitliği ilkesi gereği mağdur ile avukatı fis kos yaparken ,sanık ile müdafiinin kaş göz ve de dilsizlerin konuştuğu el kol ve de parmak hareketleri ile konuşmaları uygun olmaz.Sanık ile şikayetçi katılan arasında kıskançlığa sebep olur.Ya şikayetçi “Bende avukatım ile kaş göz işareti ile konuşacağım.Sanığa müdafisi kaş göz işareti yapıyor da benim avukatım niye bana kaş göz işareti yapmıyor?Bu uzaktan uzağa kaş göz işareti ile konuşmak belki de bir taktik.Bende avukatımın bu taktiği kullanmasını ve hakimleri etkilemesini istiyorum”,diyebilir.Vede mahkemelerde kıskançlık yaratabilirler.
Bu nedenlerle mahkemelerde sanık ile müdafiinin yan yana getirilmesi gerekir.
Bu gerekçelere istinaden verilen muhtıranın birinci maddesi uyarınca;Hemen ve acilen tüm mahkemelerin dizaynı değiştirilerek orta kısım sadece tanıklara ayrılacaktır.Kafese tanık girecektir.Soldan katılan vekili sağdan da müdafi tanığa soru soracaktır.Hakim susacaktır.Hakim duruşmalarda çay kahve içecektir.Hatta sigara dahi içebilir.Nargile fokurdatabilir.
Tanığa soruları savcı ve katılan ile sanık ve müdafi soracaktır.Ve tanıklarda bundan böyle “Bir daha bende bu mahkemeye gelirsem ne olayım diyecektir..Ne bu be!İki taraf beni soru yağmuruna tuttular.Az kalsın beni sanık diye hapse atacaklardı”düşüncesine ulaşarak tanıklık müessesesi ortadan kaldırılacak ve böylece mahkemelerin yükü hafifletilecektir.Giderek tanık krizi yaratılacak her şey yazılı belgeye dayandırılacaktır.
Ceza mahkemelerinde de yazılı belge esas kılınacaktır.Örneğin ;adam öldürmek isteyenler önceden ilgili makamlara öldürecekleri kişinin bilgilerini verecekler veya verememişler ise tutanakla ispat kuralı geçerli olacaktır.Ne demek bu?Hemen açıklayalım:hani her şey tutanaklara derc edildi ya.Teknik anlamda bütün insanların telefonları da dinleneceği için herkesin telefonlarda ne konuştukları belli.Katilin de hırsızında ne konuştuğu belli.Hemen Melekom müdürlüğüne bir yazı yazılacak ve isnat altında olan sanığın telefon konuşma tutanakları incelenecek.Sonra teknik gelişti ya,Mahkeme kararına lüzüm bile olmadan otomatik olarak insanların yaşadığı alanların kamera kayıtları incelenecek.Kim kimi ne zaman nerede nasıl neden niçin ne alaka öldürdüğü şak diye bulunacak.Öyle tanıkla falan uğraşılmayacak.
Yani bu kadar uzun ve karmaşık gerekçenin anlatmak istediği:Sanık ile müdafisi yan yana olacaklardır.İşte bu kadar.
(DEVAM EDECEK)
