12-MUHTIRA VERİYORUM!
Bu gün 12.Mart.Yaşı müsait olanlar bilirler.12 mart denince insanın kanı kaynıyor ve bir yerlere muhtıra vermek ihtiyacı içerisine Malum havalar da ısındı.Bahar geliyor.Havaya ,suya ve toprağa cemre de düştü.Bu nedenle ve esasında teamüller ve gelenekler de var.Ben uzunca bir süreden beri bahar aylarında muhtıra verileceğini unutmuşum.Çünkü çok oldu.
Bugün sabah uyandığımda önce yüzümü yıkadım.Tam traş oluyordum ki bu günün 12 Mart olduğunu anımsadım.Ve muhtıra vermem gerektiğinin bilincine vardım.
Esasında her 12 Martı muhtıra günü ilan etmek gerek.Bu gün okullar tatil edilmeli,işyerleri kapatılmalı ve insanlar gerek gördükleri yerlere muhtıra vermeliler.
Bu nedenlerle ve Vatanın ve Milletin bekası için ve de avukatların can güvenliği ve mal güvenliği ve hatta cüppe güvenliği için bu muhtıranın altında imzaları bulunan bizler avukatlarla yakından uzaktan ilgisi bulunan herkese karşı iş bu muhtırayı veriyoruz.
MUHTIRADIR
Bundan böyle;
1)Ceza mahkemelerinde ister tutuklu olsun ister tutuksuz olsun,sanık ile müdafisi yan yana olacaklardır!
2)Yargılamanın aşamalarında(soru sorarken,sorulara cevap verirken,savunma yaparken…)ve hakimler GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ dediklerinde ve verdikleri ara kararları tutanağa yazdırırken, avukatlar ayağa kalkmayacaklardır.!
Avukatlar sadece yemin sırasında ve Türk Milleti adına nihai hüküm verildiğinde, hakim,savcı ve herkesle birlikte ayağa kalkacaklardır!
3)Avukatların bundan böyle mübaşirlere,kalem memurlarına,icra müdürlerine,icra şoförlerine ve tarafik polislerine,tapu müdürlerine ve çalışanlarına ve devletin tüm erkanına şeker bayramı dahi olsa bonbon şekeri ve çukulata dağıtmaları yasaklanmıştır.!
Yasağa riayet etmeyenlerin ve şeker dağıtan avukatların baş parmağı siyah mürekkeple boyanacaktır.Şeker alan ,çukulata isteyen memurların da alınlarına kırmızı iki çizgi çekilecektir.
4)Mahkemelerin dizaynı bu muhtıra ile değiştirilmiştir.
Yargılama kürsüsü yerden 12.99 cm yüksekte olacak.Ortada hakimler,hakimin sağında savcı ve katılan vekili,solunda ise müdafii oturacaklardır.Katılan ise vekilin sağında ve ondan 12.99 cm aşağıda ,sanık ise müdafisinin solunda ve ondan 12.99cm aşağıda olacaktır.
Orta boşluk tanıklar için kullanılacaktır.Mahkemelerde demir kafes kaldırılmıştır.
5)Avukatların sigaralarını adliye bahçesinde ve merdivenin solundaki üstü açık yerde pejmürde manzara sergileyerek içmesi, yasaklanmıştır.
Hakimler ve savcılar ile mahkeme kalemi nerede içiyorsa,avukatlarında buna benzer yerlerde içmesi gerekir cümlesinden esinlenerek, ,avukatlarında sigaralarını,nargilelerini,çay ve gazozlarını ve eğer çekirdek çıtlatacaklarsa çekirdeklerini çıtlatacakları avukatlığın vakarına yakışır bir yerde olmaları için mekan tahsis edilecektir.Eğer avukatlara böylesi bir mekan tahsis edilme olanakları yoksa avukatlar çay,kahve,sigara,çekirdek ve gazozlarını baro başkanlarının odasında içeceklerdir.
6)Bundan böyle yargılamadaki hakim-savcı ve avukat sac ayağı kaldırılmıştır.Eskiciye verilmiştir.
Bunun yerine fiili durumu yansıtan “iki koltuk değneği ilkesi” benimsenmiştir.İki koltuk değneğinin bir tarafı hakim ve savcılardan oluşacak diğer tarafı ise avukatlardan daha doğrusu savunmacılardan oluşacaktır.Sac ayağı cümlesi de yasaklanmıştır.
7)Baro seçimlerinde avukatların oylarına ambargo konulduğu düşünülerek ve avukatların bir sonraki seçimlere kadar kendilerini ifade etmelerini ve tanıtımlarını yapmak üzere,internetteki her baro sitesine avukatların ve yargının sorunlarının tartışıldığı bir forum sayfası konulmasına karar verilmiştir.Ayrıca her baro odasına da ”Ne olur buraya düşüncesi yaz ve as’”levhası asılacaktır.
8)Avukatların vekalet ücretleri, barolar tarafından daha davanın başında vatandaştan, devletin kendi vergisini aldığı usul ve esaslara benzer yöntemlerle alınacak ve avukata davayı aldığını belgelemesi koşuluyla iade edilecektir.
9)Her baro bünyesinde “Alo avukat!”servisi kurulacaktır.Avukatları her türlü haşerelere karşı,sivrisinek ve hayvan ısırmalarına karşı koruyacak ve kollayacak ve gerektiğinde ona savunma hizmeti verecektir.
10)”Hukuk Bilirkişiliği” kaldırılmıştır.Avukatların,hakimlerin ve savcıların üçünün de hukuk fakülte çıkışlı oldukları dikkate alınarak,işlerin hukuk bilir kişisine havale edilmesinin altından pis kokular çıkacağı endişesiyle,Hukuk Bilirkişiliği ünvanı ve işi kaldırılmıştır.
11)Avukatlar korkaklık sınavından geçirilecektir.Korkak avukatların ruhsatnameleri iptal edilecek ve kendileri barolarda çaycılık yapacaklardır.
12)Bu muhtırayı kaleme alan ve tek kişilik gazete aracılığıyla ve Türk Hukuk Sitesi aracılı ile dağıtan Duyurucu1’e ve diğer gelmiş geçmiş tüm muhtıracılara,dokunulmazlık verilmiştir.Bu cümleden olarak kendilerine Mersinin 20 Km kuzeyindeki Sarnıç yakınlarında Avukat Ormanında bir çadır tahsis edilecek,bir tuval ve bir ud verilerek orada ömürlerinin geri kalan kısmında resim yapmaları ve ud çalmaları sağlanacaktır.Yemekleri de Sarnıç lokantalarından sağlanacaktır.Ve hatta denize de girsinler diye oraya deniz de getirilecektir.
12 Mart olması nedeniyle sadece 12 maddeden oluşan İş bu muhtıradaki ve daha sonra buna ek olarak verilecek ek muhtıralardaki hususları 5 Nisan Avukatlar gününe kadar yerine getirmeyenler , 12 Eylülde bütün yönetimlere el konacağı için kesin cezalandırılacaklardır. İş bu muhtıra ilgililere emir ilgisizlere ise tavsiye niteliğindedir.
Duyurucu1
Not:Benden başka bu muhtırayı imzalayan olmadığı için sadece ben imzaladım.Diğer avukatlar korkak olduğu için son anda kaçtılar.”Hele sen muhtırayı bir ver.Eğer tutturursan biz arkandan geliriz”diye beni öne sürdüler.
Ve muhtıra maddelerinin gerekçesi daha sonra tek tek açıklanacaktır.
(DEVAM EDECEK)
