Mesajı Okuyun
Old 04-03-2009, 12:53   #2
zlm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.F.Yalçın
Müvekkil 12 adet boş çek yaprağını kaybediyor.Şu ana kadar 4 tanesi doldurulup tedavüle çıkmış.Keşide tarihleri 15.01.2009, 02.02.2009, 15.03.2009 ve 30.04.2009. Bankaya ödemeden men talimatı ve savcılığa suç duyurusunda bulunduk.Henüz herhangi bir takip yapılmadı.Bu durumda menfi tespit davası açmak gerekiyor.Şu konularda yardımlarınızı bekliyorum.
1-Çeklerin hepsinde keşide yeri İstanbul ancak ikisi hamiline ikiside nama yazılmış.Ciro yoluyla başka şehirlere gitmiş.Bu durumda yetkili mahkeme neresidir?
2-Menfi tespit davası ciro sahiplerine karşı da açılabilir mi?
3-Açılabilirse adreslerine ulaşamadığımız sadece isimleri yazılı kimseler için nasıl bir yol izlenmelidir.

Tahsile konulan çekler için menfi tespit davası açılabilir kanaatindeyim ancak henüz tahsile konulmamış çekler için bir an önce ATM de çek iptali davası açmalısınız. Bu dava hasımsızdır. teminat yatırılır 3 ilan yapılır ve çekler iptal edilir. bu davayı keşideci açamaz lehtar ve hamil açabilir bu hususda önemli.
Konu ile ilgili yargıtay kararı sunuyorum umarım işinize yarar.
-----------------------------------------------------
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/178
Karar: 2001/559
Karar Tarihi: 29.01.2001

ÖZET : Davacı vekili, davalıların tümünün müvekkili kooperatifin eski yöneticileri olduğunu ve müvekkiline ait 74 adet çeki son yasal yönetime teslim etmediklerini, anılan çeklerin kayıp-çalıntı çek sayılarak boş çek yapraklarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.



(6762 S. K. m. 669, 692, 693, 711/son)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Konya Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.5.2000 tarih ve 1999/134-2000/329 sayılı kararınca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalıların tümünün müvekkili kooperatifin eski yöneticileri olduğunu ve müvekkilinin ... şubelerinden alınmış 74 adet çeki son yasal yönetime teslim etmediklerini, anılan çeklerin kayıp-çalıntı çek sayılarak boş çek yapraklarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davaya cevabında, TTK.nun 711/son maddesi uyarınca bu şekilde hasımlı dava açılamayacağını davanın reddini savunmuştur. Davalı ... kendisine teslim edilen 2 adet çek yaprağını kooperatife iade ettiğini beyan etmiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, davaya konu çeklerin hiç birinin eski yöneticiler tarafından imzalanan mizanda yer almadığı, bir adet çekin bedel yazılmak suretiyle ... ciro edildiği bu çekle ilgili olarak çek iptali davası açıldığından karar verilmesine yer olmadığına, 3 adet çekin bankaya ibrazı sonucunda ödenmiş olması nedeniyle bu çekler yönünden ve bankaca iptal edilen 10 adet çek yönünden konusu kalmayan davanın reddine, davacı kooperatifin yönetiminde görev alan davalılar nezdinde kaldığı anlaşılan ve davacı kooperatife iade edilmeyen 60 adet boş çek yaprağının davalılardan alınıp davacıya verilmesine teslim edilmemesi halinde çek yapraklarının iptaline karar verilmiştir. Karar, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.

1- TTKnun 730/2. maddesi uyarınca çeklerde de uygulanması gereken TTKnun 669. ve onu izleyen maddelerinde olduğu gibi çekin ziyaı nedeniyle iptal davası açma hakkı lehdar ve hamile tanınmış bir hak olup, keşidecinin bu yasal hükümlere dayanarak iptal davası açma hakkı bulunmadığı gibi,

2-Böyle bir davanın işin niteliği ve meydana getireceği hukuki sonuçlar itibarıyla hasımsız açılması gerekir. Bu davanın hasımsız açılması halinde, çek keşidecisine, zayi nedeniyle iptal kararı alan kişiye ödeme yaparak borcundan kurtulma olanağı tanındığı gibi, ileride senedi ibraz edecek olan yetkili hamilin senedin iptaline ilişkin mahkeme kararının iptali konusunda dava ikame etmesine de imkan verilmiş ve bu şekilde gerçek hak sahibinin ortaya çıkması dolayısıyla borçlunun iki defa ödeme tehlikesiyle karşı karşıya kalması da önlenmiş olacaktır. Bu durumda mahkemece hasımlı açılmış böyle bir davanın sırf bu nedenle dahi reddi gerekirdi,

3-Kaldı ki, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere boş olduğu ve henüz çek vasfı taşımadığı anlaşılan boş çek yaprakları hakkında dahi iptal kararı


_____________________________

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/5892
Karar: 2005/3009
Karar Tarihi: 29.03.2005

ÖZET: Davacı, çek keşidecisi olup, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda, açılan çek iptali davasının reddi gerekirken farklı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, H.U.M.K. nun 438/son maddesi uyarınca mahkeme gerekçesinin değiştirilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün açıklanan gerekçelerle onanması gerekmiştir.

(6762 S. K. m. 669, 730)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Aydın Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 15.12.2003 tarih ve 2003/578 - 2003/1387 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deyiş C. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin hamiline yazdığı çeki 5.000.000.000.-TL bedel yazmak suretiyle Sedat Ö.'e verilmek üzere hazırladığını ancak kaybettiğini, çekin ibrazı halinde zarara uğrayacağını ileri sürerek, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davaya müdahil olarak katılan vekili, müvekkilinin davaya konu çekin hamili olduğunu, ciro yoluyla kendisine geçtiğini davacı ile hiçbir hukuki ilişkisi bulunmadığından iyiniyetli hamil olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, iddia, müdahale dilekçesi ve toplanan kanıtlara göre, dava konusu çekin hamiline keşide edildiği, ciro ile müdahile geçtiği, kaybolma iddiası hakkında hiçbir geçerli delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Türk Ticaret Kanunu'nun 730/20 nci maddesi yollaması ile aynı kanun'un 669 ncu maddesi ve devamı maddelerine göre açılacak olan zayi nedeniyle çek iptali davalarının, işin niteliği ve meydana getireceği hukuki sonuçlar itibariyle hasımsız açılması gerektiği gibi, bu davada çekin ziyaı nedeniyle iptal davası açma hakkı lehdar ve hamile tanınmış bir hak olup, keşidecinin bu yasal hükümlere dayanarak iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır.

Somut olayda davacı, çek keşidecisi olup, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda, açılan çek iptali davasının reddi gerekirken farklı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, H.U.M.K. nun 438/son maddesi uyarınca mahkeme gerekçesinin değiştirilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün açıklanan gerekçelerle onanması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün açıklanan gerekçeler ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.10 YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29.03.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)