Mesajı Okuyun
Old 02-03-2009, 22:28   #19
aritelline

 
Varsayılan barolar birliği

Tarih - Esas No - Karar NoKonuT. 22.12.2006
E. 2006/399
K. 2006/477
* Avukatın özen ve doğruluk yükümlülüğü
* Avukatın muhatabına gönderdiği ihtarname içeriğinden sorumluluğu
(Av. K. m. 34, 36, 134; TBB Meslek Kuralları m. 3, 4)


Şikayetçi M.H., Baro Başkanlığına verdiği 25.08.2005 tarihli dilekçesiyle; Şikayetli avukat tarafından kendisine 106.20.- YTL bedelli bir senetle ilgili olarak ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede posta masrafı ile 100,00 YTL avukatlık ücreti istediğini, icra ve takibine konmayan bir senetle ilgili olarak avukatlık ücreti isteme hakkının kanunen olamayacağını, bu aşamada ancak kendi müvekkilinden ücret isteyebileceğini, bunun için şikayetli avukatı aradığında “ben bu parayı alırım, istersen git şikayet et, icraya koyarsam daha çok ödersin” gibi sözler söylediğini, borcu olmadığını beyan edip belge gösterdiği halde senedi işleme koyduğunu, icra takibi yapmadan avukatlık ücreti isteyen avukattan şikayetçi olduğunu bildirmiştir.

Şikayetli avukat soruşturma aşamasında verdiği 21.11.2005 tarihli yazılı savunmasında; 106.200.000.-TL bedelli senet için icra takibi yapmadan önce şikayetçiye ihtarname gönderdiğini, bu ihtarnamede borç miktarı, faiz miktarı ve masrafları belirttiğini, ayrıca sehven avukatlık ücreti istendiğini, bu durumdan borçlu kendisini arayınca haberdar olduğunu, yanında tanıkları olduğunu, telefon konuşması sırasında avukatlık ücreti istemediğini belirttiğini, şikayetçiye gönderilen ihtarnamenin tamamen iyi niyetli olarak gönderildiğini, kendisinden avukatlık ücreti isteme gibi bir kastı olmadığını, ihtarnamenin bir uzlaşma olduğunu bunun böyle değerlendirilmesi gerektiğini bildirmiştir.

Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın, henüz icra takibi başlatmamış olmasına rağmen avukatlık ücreti talep ettiğini belirterek, Avukatlık Kanununun 34., 134., 136. maddeleri yollamasıyla 135/2. maddesi hükmü uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.

Baro Disiplin Kurulu kararına şikayetli avukat tarafından yapılan itirazda; Şikayetliye gönderilen ihtarnamenin borcun miktarını gösterdiğini, vekalet ücreti isteme kastının olmadığını, Disiplin Kurulu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, senede ilişkin olarak kimseden ücret almadığını, eyleminin Avukatlık Kanunu 35/A gereği uzlaşma sayılması gerektiğini, kendisine neden uyarma cezası verilmediğinin açıklanmadığını, böyle bir durumun her meslektaşın başına gelebileceğini, kimsenin zarara uğramadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

Disiplin kovuşturmasına konu sorun; Şikayetli avukatın özen ve doğruluk yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığına ilişkindir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesinde; Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlü oldukları belirtilmiştir.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3 ve 4. maddelerinde; Avukatın, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürüteceği ve mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorunda olduğu vurgulanmıştır.

Şikayetli avukat, savunma ve itirazında şikayetliye gönderdiği ihtarnamede, her ne kadar avukatlık ücretinin yanlışlıkla (sehven) yazıldığını belirtmiş ise de, avukat, altına imza attığı her yazının sorumluluğunu taşımak zorundadır. Bir avukatın muhatabına yazı veya ihtarname göndermesinde hiçbir yasal engel bulunmamakla birlikte, ihtarname içeriğinden sorumlu olacağı açıktır. Şikayetli Avukatın; “sehven avukatlık ücreti istendiğini, bu durumdan borçlu kendisini arayınca haberdar olduğu” şeklindeki savunması, özen yükümlüğüne aykırı davrandığının açık kanıtını oluşturmaktadır.

Bu nedenlerle, şikayetlinin eyleminin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulunun değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Ancak, Baro Disiplin Kurulunca şikayetli avukatın eylemi her ne kadar Avukatlık Yasasının 34.maddesine aykırılık olarak kabul edilmiş ise de, eylem TBB.Meslek Kurallarının 3 ve 4. maddelerinde düzenlenen özen yükümlüğüne aykırılık şeklinde gerçekleşmiş olup, sonucu itibariyle TBB.Meslek Kurallarının ihlali niteliğindedir. Ağırlaştırıcı bir neden olmadığı ve alt sınır cezadan ayrılmayı gerektiren özel koşullar oluşmadığı sürece, TBB. Meslek Kurallarının ihlali halinde uyarma cezasının verilmesi yasa ve hakkaniyet gereğidir.

Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının uyarma cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç olarak, Şikayetlinin itirazının kabulüyle, Mersin Barosu Disiplin Kurulunun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının uyarma cezasına çevrilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikayetli Avukat A.C.’nin UYARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, katılanların oybirliğiyle karar verildi.