 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL |
 |
|
|
|
|
|
|
Aynı karar ve iki farklı koyulaştırma
Bence somut sorunuzda, Yargıtay yukarıda koyulaştırdığım kısmı gözeterek, lehinize karar verecektir (Vermelidir.)
Saygılarımla...
|
|
 |
|
 |
|
Kararı sunmamın nedeni, ilam vekalet ücretinin yargılama gideri olduğunu ve vekile değil asile ait olduğunu belirtmek içindi.Çünkü soru sahibi ve bir katılımcı bu ücretin zaten avukata ait olduğunu, müvekkilin feragat edememesi gerektiğini; feragat etse bile mahkemenin bunu kabul etmemesi gerektiğini savunmaktadır. Siz de ben de, bunun böyle olmadığını, muhatabın müvekkil olduğunu söylememize rağmen yine görüşlerinde ısrar edince kararı eklemek durumunda kaldım.
Değilse, müvekkilden talep etmek için, koyulaştırdığınız yerlere gerek bulunmamaktadır. Doğrudan talep edebilir.
|
|
|
|
ücret yargılama ve icra gideri niteliğinde olduğundan
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
Diğer bir anlatımla hasım taraftan henüz alacağını tahsil etmemiş veya edememiş olan müvekkilden avukat bu alacağını isteyemez.
|
|
 |
|
 |
|
Yargıtayın yerleşik görüşü, haksız azil durumunda avukat müvekkilinden alacağı olan avukatlık ücretinin tamamını tahsil edebilir. Ancak, karşı vekalet ücretini isteyebilmesi için, bunun müvekkili tarafından karşı taraftan tahsil edilmesinin gerekli olmasıdır. Sizin koyulaştırdığınız bölümler bu kuralın istisnasını teşkil etmektedir. Yani müvekkil kötüniyetli ise(Misal bilerek tahsil etmiyorsa) bu kuralın işletilmeyebileceğidir.
Ama olayda haksız azil olmadığı gibi, feragat nedeniyle karşı taraftan tahsili mümnkün değildir.
