Mesajı Okuyun
Old 26-02-2009, 23:29   #2
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Her ortak, hesap yılı sonunda bilanço yapılarak kârın belirlenmesini ve kendisine düşen payın ödenmesini isteme hakkına sahiptir (TK.m.170/I).

Ortağın kâr payı isteme hakkını kaldıran veya sınırlayan sözleşme hükümleri geçersizdir (TK.m.170/II).

Her hesap yılı sonunda bilanço hazırlayarak kâr-zarar hesabını çıkarmak ise, yönetici ortakların görevidir (TK.m.169/I).

Belirsiz süreli kollektif şirketlerde, her bir ortak 6 ay önceden tek taraflı fesih bildiriminde bulunup hesap dönemi sonunda hüküm doğurmak üzere şirketi feshetmek hakkına sahiptirler (TK.m.189, 198).

Ortakların kişisel alacaklısı, önce ortağın şirketteki kâr payına başvurur. Ondan alacağını tahsil edemezse, tasfiye payına haciz koydurur ve hesap dönemi sonunda hüküm ifade etmek üzere 6 ay önceden mahkemeye başvurarak şirketin feshini ister.

Kollektif şirket ortağı da iki halde mahkemeye başvurarak şirketin feshini isteyebilir:
- Haklı sebeplerin varlığında
- Bir ortağın sermaye borcunu ödememesi halinde

Somut olay özeline gelince, amaç üzüm yemek ise, şirket değilse, kar payı talebi ile önce yönetici ortağa başvurmak, sonra ifa davası açmak mümkün.

Şirketin feshi ve infisahı sağlandıktan sonra her bir ortağın payı hesaplanıp ödenmesi gerekeceği gibi geçmiş yıllar kar payı da istenebilir.

Fakat orada teknik bir problem doğar. Zira piyasa değerleri üzerinden hesaplanacak şirket payı içinde geçmiş yıllar karı da doğal olarak yer alacağından ayrıca geçmiş yıllar karını istemek mümkün olmayabilir.