Keşke soruyu bir masala dönüştürmeseydiniz.
Ünlü iş adamı George Orwell'in "1984"te yaptığı bir kredi sözleşmesi ile "hayvan çiftliği" kurduğu gibi bir düşünce uyandı bende...

Sanırım bu sayfalardaki yüzüncü söyleyişim:
"Soru sormak sanattır"
"Şeytan ayrıntıda gizlidir"

LRA (locus regit actum) yani hukuki işlemler yapıldıkları yerin hukukuna tabidir. Kamboçyada alınan kredi, taraflar aksini kararlaştırmamışlarsa, Kamboçya hukukuna tabidir. Kamboçya hukukunda rehin sözleşmesinin hangi "şekil"de yapıldığını bilmiyoruz.

Bizim hukukumuzda bu sözleşme şekle tabi olmaksızın yapıldığı için, Türkiye için sorunuzun hiç bir anlamı yok. Çünkü yazılı sözleşme yapılmasına gerek yok. Sözlü anlaşma yeterli.

Bu arada İstanbul'daki mevduat üzerine bloke konsa dahi, Kamboçya merkezdeki kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle bu paranın Kamboçya'ya naklinde iki ülke arasındaki Kambiyo rejiminin de bilinmesi gerekiyor.

Bu işlemler Türkiye'de olsaydı nasıl olurdu?
Banka başka bir şubesindeki mevduatın rehni karşılığında"Aşiyan"daki evin tamiratı için kredi verdiğinde, (geçerlik şekline tabi olmamakla birlikte, ispat kolaylığı sağlamak için) müşterisi Tevfik Fikret'le bir sözleşme imzalar ve kayıtlar üzerinde, mevduata bloke koyardı. Kredi sözleşmesi teminatın (hesabın) olduğu şubede değil, sözleşmenin akdedildiği şubede kalırdı.
Ödemelerde temerrüde düşülmesi halinde ise, krediyi veren şube, blokedeki hesabı kendi hesabına virman yapardı.

Kolay gelsin.