Mesajı Okuyun
Old 16-02-2009, 10:00   #6
detay82

 
Varsayılan

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2002/19-80 Karar: 2002/130 Karar Tarihi: 27.02.2002

ÖZET: T.T.K.nun 704. maddesi, emre yazılı çeklerle ilgili olarak, hamile yazılı senetlere ilişkin MK.nun 903.maddesine paralel bir koruma sağlamaktadır. Buna göre, emre yazılı bir çek, herhangi bir şekilde önceki hamillerden birinin elinden çıktığı takdirde, çeki elinde bulunduran son hamile karşı, ancak, çeki kötü niyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusuru bulunduğu takdirde istihkak davası açılabilecektir.
Kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, örneğin, hamilin hüviyetinin sorulmaması gibi-senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder.
Çekin, keşidecinin elinden rızası hilafına çıktığı iddiası, tanık dahil her türlü delile kanıtlanabilir.

(6762 S. K. m. 598, 702, 704) (1086 S. K. m. 80, 217) (743 S. K. m. 903)

Taraflar arasındaki "menfi tespit, istirdat " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.2.2000 gün ve 128-110 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 21.11.2000 gün ve 5189-7977 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasında , davacı tarafından lehdarına ödenen çekin davalı firma yetkilisi Süleyman Y. tarafından ele geçirilip lehdarın yerine adı geçen tarafından sahte ciro suretiyle davalı şirkete intikal ettiği, bu suretle davalının iyi niyetli hamil olmadığı ileri sürülmüştür. Hal böyle olunca mahkemece, cirodaki yazı ve imzanın gerçekten davalı şirket yetkilisi Süleyman Y.'a ait olup olmadığının araştırılarak davalının kötü niyetli hamil olup olmadığı saptanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, istirdat istemine ilişkindir.

Davacı vekili, bedeli lehdarına ödenmiş olan çekin davalı firma yetkili Süleyman Y. tarafından ele geçirilip, lehdarın yerine bu kişi tarafından sahte ciro suretiyle davalı şirkete intikal ettirildiğini ileri sürerek, ödenen paranın istirdadı isteminde bulunmuştur.

Yerel mahkemenin, çek keşidecisinin, lehdarın veya cirantanın imzasının sahteliğini yetkili hamile karşı ileri süremeyeceği gerekçesine dayalı, davanın reddine dair kararı,Yüksek Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuş, mahkeme,önceki gerekçesini tekrarla direnme kararı vermiştir.

Öncelikle,uyuşmazlığın üzerinde toplandığı konuya ilişkin yasal durum açıklanmalıdır:

T.T.K.nun 702.maddesi, kendi hakkının varlığı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılan ve cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişinin, son cironun beyaz ciro olması halinde dahi, yetkili hamil sayılacağı; 704.maddesi ise, iyiniyetli çek hamilinin korunacağı hükmünü taşımaktadır. Buna göre; çek ister hamiline, ister emre yazılı olsun, çek hamili onu kötü niyetle yada ağır bir kusuru bulunarak iktisap etmiş olmadıkça, önceki hamilin elinden ne suretle çıkmış olursa olsun,onu geri vermeye mecbur değildir. (Turgut Kalpsüz, Çek Hukukuna İlişkin Bazı Meseleler Hakkında Yargıtay Kararlarının Tahlili, Batider, C:XI, Sh.37 ve devamı)

T.T.K.nun 704. maddesi, emre yazılı çeklerle ilgili olarak, hamile yazılı senetlere ilişkin MK.nun 903.maddesine paralel bir koruma sağlamaktadır. Buna göre, emre yazılı bir çek, herhangi bir şekilde önceki hamillerden birinin elinden çıktığı takdirde, çeki elinde bulunduran son hamile karşı, ancak, çeki kötü niyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusuru bulunduğu takdirde istihkak davası açılabilecektir.

Kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, örneğin, hamilin hüviyetinin sorulmaması gibi-senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, T.T.K.nun 598/2.maddesindeki "poliçe hamilin elinden herhangi bir surette çıkmış bulunursa..." ibaresi, poliçenin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit yada hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak senedi çalan veya hile ile hamilinden alan yada bulan kişinin sahte ciro ile devretmesi halinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan; eş söyleyişle, kötüniyetli ve ağır kusurlu bulunmayan (yeni) hamil korunur. (Poroy-Tekinalp,Kıymetli Evrak Hukuku Esasları.Genişletilmiş 15. baskı, sh.154 ve devamı).

Çekin, keşidecinin elinden rızası hilafına çıktığı iddiası, tanık dahil her türlü delile kanıtlanabilir.

Uyuşmazlığa ilişkin usul hukuku kurallarına gelince:

Hakim, yargılamanın başında hangi (çekişmeli) olayların ispatı için delille gösterileceğini ve gösterilecek delillerin neler olduğunu tespit ettikten sonra taraflarca delillerini göstermelerini bildirir. (HUMK.md.217).

Taraflar aynı oturumda yada mümkün olmazsa verilecek uygun süre içinde delilleri bildirir. Bu süre kesin olmalıdır. (HUMK.md.80)

Somut olayda, davacının çekin elinden rızasına aykırı olarak çıktığını ispata yarar delillerinin sorulmadığı ve böylece, açıklanan usuli hükümlere aykırı davranıldığı görülmektedir.

Açıklanan yasal durum çerçevesinde, mahkemece davacıdan iddiasını ispata yarar tanık dahil her türlü delili sorulup, verilecek uygun ve kesin süre içerisinde delil gösterme olanağı tanınarak,ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken, direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 27.2.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.