Mesajı Okuyun
Old 13-02-2009, 20:25   #5
Av.Kaan

 
Varsayılan

Şirket dediğimiz (adi şirketler müstesna) tüzel "kişidir". Haliyle bir kişiye olan borç için, o kişiden başka birisine ödeme yapılması durumunda "temsil" müessesesi devreye girer. Ödeme yapılan şahıs, alacaklının, ödeme almaya yetkili temsilcisi ise borç kapanır; ancak değilse bu durumda alacaklının yetkisiz temsilcinin işlemine icazet vermesi/kabul etmesi gerekir ki yapılan işlem geçerli olsun.

O halde somut olayda tek yol ödeme yapılan kişilerin yetkili olmasıdır. Bu sebeple ilk olayda; şirket elemanına yapılan ödemenin -eğer şirket yetkilisi değilse- borcu kapattığını düşünmüyorum. BK m.454 'de seyyar memurlardan bahsedilmekte olduğundan, bu hükmün burda uygulama alanı yoktur. Yalnızca sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca şirket elemanına rücu edilebilir.

İkinci olayda ise hesap sahibinin, şirketin yetkilisi olması sebebiyle, ödemenin şirkete yapılmasından farkı bulunmadığını düşünüyorum. Temsil kurumuyla ilgili bir durumdur. İlla da Yargıtay kararı bulmaya gerek var mı?

Saygılarımla...