|
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/8625
K. 1998/1036
T. 23.2.1998
• MÜLKİYETİN TESPİTİ DAVASI ( Davacının Davalı Şirketten Mal Satın Alınarak Bedellerini Ödemesine Rağmen Menkullerin Noter Satışı ile Satıldığından Bahisle Mülkiyetin Tespitinin İstenilmesi )
• MENKUL MAL SATIMI ( Bu Satışın Herhangi Bir Şekle Bağlı Olmaması ve Mülkiyetin Zilyetliğin Devri ile Alıcıya Geçmesi )
• TRAKTÖR SATIŞINDA MÜLKİYET ( Karayolları Trafik Yasası Uyarınca Trafik Siciline Kayıtlı Araçların Satışının Noter Huzurunda Resmi Belgeyle Yapılması )
• TRAFİK SİCİLİNE KAYITLI ARAÇLARIN SATIŞI ( Bu Araçların Satışının Noter Huzurunda Resmi Belgeyle Yapılması Bu Araçların Teslimiyle Mülkiyetinin Geçmesinin Mümkün Olmaması )
• İYİNİYET KURALI ( Taşınmaz Üzerindeki Aletlerin Uzun Süre Davacının Zilyetliğinde Kalmasına Ses Çıkarmayan Davalının Daha Sonra Başkasına Satıldığını Sürmesinin Bu Kuralla Bağdaşmaması )
• MÜLKİYETİN DEVRİ ( Menkul Satımının Herhangi Bir Şekle Bağlı Olmaması ve Mülkiyetin Zilyetliğin Devri ile Alıcıya Geçmesi )
743/m.2
2918/m.19,20
ÖZET : Traktörün Karayolları Trafik Yasası 19 ve 20. maddesi uyarınca trafik siciline kayıtlı araçların satışının noter huzurunda resmi belge ile yapılması gerektiği, söz konusu araçların teslim ile mülkiyetinin geçmesinin mümkün değildir.
Menkul mal satımı herhangi bir şekle bağlı değildir. Mülkiyet zilyetliğin devri ile alıcıya geçer. O halde, taşınmazın satımı tarihinden itibaren taşınmaz üzerindeki alet ve techizatın uzun süre davacının zilyetliğinde kalmasına ses çıkarmayan davalı şirketin, bu alet ve techizatların daha sonra birleşen davanın davacısına satıldığını ileri sürmesi, M.K.nun 2. maddesinde açıklanan iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Bergama Asliye Hukuk ( Ticaret ) Mahkemesince verilen 17.7.1997 tarih ve 575-483 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı mukabil davalı T. vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için tayin edilen 20.2.1998 gününde davacı avukatı F.A. ile davalı asıl ve Avukatı T.Ö. gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları ve davalı asil dinlendikten sonra, vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilin davalı şirketten taş üretimi ve pazarlaması için taşınmaz ve makina techizat satın alındığını, bedellerinin ödendiğini, taşınmanın mülkiyetinin müvekile devredildiğini, ancak davalı şirketin makina ve techizatların daha sonra diğer davalıya fatura üzerinden noter satışı yaptığını, söz konusu menkullerin halen müvekkil elinde bulunduğunu ileri sürerek, 14 kalem halinde gösterilen menkullerin mülkiyetinin müvekkile ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili; davacıya satılan taşınmazın müvekkile değil, İ.A.'e ait olduğunu, makina ve techizat satımı konusunda da aralarında herhangi bir sözleşme olmadığını, anılan malzemelerin müvekkilce diğer davalı A.'a satıldığını, telefonun ise müvekile ait olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı A. asıl davanın reddini istemiş, birleşen davada ise 9 kalem halinde gösterilen makina ve techizatın A. Ltd. Şti.nden satın alındığını ileri sürerek söz konusu makina ve techizatın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkemece; toplanan kanıtlar, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna göre; davaya konu makina ve techizatların noter satış senedi ile A. Ltd. Şti. tarafından A.B.'ya satıldığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, 9 kalem halinde gösterilen makina ve techizatın mülkiyetinin A.B.'ya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili teyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve dava konusu 3 adet traktörün Karayolları Trafik Yasası 19 ve 20. maddesi uyarınca trafik siciline kayıtlı araçların satışının noter huzurunda resmi belge ile yapılması gerektiği, söz konusu araçların teslim ile mülkiyetinin geçmesinin mümkün bulunmamasına göre, davacı vekilinin dava konusu 3 adet traktörün mülkiyetine ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak; davacının tapulu maden işletme sahasını davalı şirketten satın aldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Söz konusu sahada bulunan ve dava konusunun bir kısmını oluşturan yukarıdaki 1 numaralı bent kapsamı dışında kalan alet ve makinalar menkul hükmünde olup, işletme sahasının satımından itibaren davacının zilyet ve tasarrufu altındadır.
Davalı şirket, söz konusu makina ve techizatın, şirket sahibi İ.'e ait olup, bir şahıs tarafından birleşen davanın davacısı A.'a noter satış sözleşmesi ile satıldığını ileri sürmüş ise de; söz konusu satış tarihinden çok önce bu makina ve techizatlar, maden sahası satımı tarihinde davacı T. Ltd. Şti.'ne saha ile birlikte devredilip bırakılmıştır. Menkul mal satımı herhangi bir şekle bağlı değildir. Mülkiyet zilyetliğin devri ile alıcıya geçer. O halde, taşınmazın satımı tarihinden itibaren taşınmaz üzerindeki alet ve techizatın uzun süre davacının zilyetliğinde kalmasına ses çıkarmayan davalı şirketin, bu alet ve techizatların daha sonra birleşen davanın davacısına satıldığını ileri sürmesi, M.K.nun 2. maddesinde açıklanan iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz. O halde, asıl davada yukarıda 1 numaralı bentte yazılı traktörler dışındaki makina ve techizata ilişkin davanın kabulü ile birleşen davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davaya konu 3 traktör hakkındaki karar yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı T.Ltd. Şti. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.000.000 TL. duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 23.2.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|