Mesajı Okuyun
Old 07-02-2009, 21:50   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Tüm köylünün ortak yararlanmasına ayrılan bir alana müdahale söz konusu ise, köy halkından birinin ve ya bir kaçının dava açmaya hakkı vardır.Diye düşünüyorum..

Konu ile ilgili bulduğum bir kararı da ekliyorum.

T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/5680
Karar: 2003/6223
Karar Tarihi: 22.09.2003

ÖZET : Somut olayda; davacı dava konusu taşınmazın bulunduğu beldede oturan ve kamunun yararlanmasına bırakılan ortak yerlerden yararlanma hakkına sahip bir kişidir. Köy boşluğu olarak tüm köylünün yararlanması için bırakılan yerin davalı tarafından özel mülkü gibi kullanılması halinde, buradan yararlanma hakkı olan davacının yararlanma hakkı ihlal edilmiş olacağından bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.

(4721 S. K. m. 683)

Dava: Davacı tarafından, davalılar aleyhine 2.1.2003 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.5.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, davalıların umuma ait boşluğa haksız tecavüzde bulunarak yararlanmalarının engellendiğini belirterek müdahalenin menine ve kale karar verilmesini istemiştir.

Davalı, nizalı yerin umuma ait olduğunu, belediyeden izin alarak kullandıklarını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkeme, dava konusu yerin köy boşluğu olduğu ve davacının bu yer hakkında dava açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, davacı hükmü temyize getirmiştir.

Dava konusu yer tapulama sırasında köy boşluğu olarak tescil harici bırakılmış olup bu hususda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Köy boşlukları, köylünün yararlanmasına ayrılmış alanlardır.

Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti Medeni Hukuktaki medeni haklardan yararlanma ( hak ) ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Medeni haklardan yararlanma hakkı bulunan herkes taraf ehliyetine de sahiptir. Ancak taraf ehliyetine sahip olmak davacı olabilmek için yeterli değildir. Aynı zamanda davacılık sıfatına da sahip olmak gerekir.

Dava, subjektif hakkı ihlal edilen kişinin mahkemeden hukuki koruma istemesidir. Davayı hakkı ihlal edilen kişi yani hakkın sahibi açabilir. Davacı sıfatına sahip olabilmek için, davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunması gerekir.

Davacı dava konusu taşınmazın bulunduğu belde de oturan ve kamunun yararlanmasına bırakılan ortak yerlerden yararlanma hakkına sahip bir kişidir. Köy boşluğu olarak tüm köylünün yararlanması için bırakılan yerin davalı tarafından özel mülkü gibi kullanılması halinde, buradan yararlanma hakkı olan davacının yararlanma hakkı ihlal edilmiş olacağından bu davayı açmakta hukuki yararı vardır.

Bu nedenle, davacının dava açma hakkının bulunduğunun kabulü ile işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda yazılı nedenle, davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 22.9.2003 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Saygılarımla.