|
Bir kadınla ilgili kısa tanımlama:
1- 25 yaşında
2- 165 boyunda
3- eğitimli
4- siyah saçlı
…….
14-bakire
Bir erkekle ilgili kısa tanımlama:
1- 28 yaşında
2- 175 boyunda
3- eğitimli
4- siyah saçlı
…….
14- Nice cevizler kırmış ?????
Sayın Veysel,
Yazınızı ibretle okudum. Bu düşüncelerinizde yalnız değilsiniz. Yurdum erkeklerinin büyük bir yüzdesi eminim sizinle aynı düşünceleri paylaşıyor.
Eş olarak kabul edeceği kadının bakire olmasını “olmazsa olmaz” koşul ve “namus” kavramlarının tek öğesi olarak dayatan “ erkekler”, kendi aralarındaki “geyik muhabbetlerinde”, o zamana kadar “kaç ceviz kırdıkları” konusunda, avcı fıkralarına bile taş çıkartan bir yarış içinde böbürlenirler. Bu ikiyüzlülüğü öylesine sindirmişlerdir ki içlerine, “iç saygı” kavramına yer bile kalmamıştır bu sindirmişlikte. Böylesine geniş bir hazmetme kapasitesinden ötürü hepsini kutluyorum…!!!
Sayın Nilgün Çakıcı,
Bir kadın olarak, biraz daha cesaretle, bir kadının evleneceği kişiye, daha önceki yaşam deneyimlerini anlatma konusunun bir “mecburiyet” olmadığını söyleyebilmeniz beklenirdi.
Bir kadın olarak, geçmişini, bir erkeğe, erkeğin beklentisi doğrultusunda “aklayarak” sunmak mecburiyeti, peşin teslimiyet anlamına gelmez mi.? Neden kadının var da, erkeğin böyle bir mecburiyeti yok.
Bekaret denilen olgu neden erkek düşüncesinde bu kadar önem taşıyor.? Neden kadın düşüncesinde erkeğe dair böyle bir koşullanma yok. Erkeğin kadına dair, “Yalnız bana ait olmalı” düşüncesi, salt cinsel anlamda bir “ilk” olma isteği midir, yoksa yaşamı boyunca ona hükmetme, bir metaya sahip olur gibi ona sahip olma ve onu yönetme egosu mudur ?
Kadın erkek, bize belli belirsiz dayatılan koşullanmalarla ve biçilen rollerle, düşüncelerimiz işte böyle paslı demir çemberler içinde sıkıştı kaldı ve yaşamı ve insanı özgürce ve cesaretle sorgulama konusunda da işte böyle cüceler olarak kaldık.Evrensellikten uzak doğrularımızla kimlikler oluşturduk kendimize ve bu kısır kimliklerimizle var olma savaşımı veriyoruz.
Afrikalılar zenci olur.
Saygılar.
Merhaba.
|