Mesajı Okuyun
Old 27-01-2009, 15:14   #3
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Sayın TAMTÜRK,
Görüşünüze katılıyorum. İİK'nın 38.maddesi doğrultusunda (ve elbette dosya borçlusu aleyhinde takibin kesinleşmiş olmasından sonra) tesis olunan icra kefaleti, kefaleti kabul eden alacaklı ya da vekilinin ; kefalet harcını ödedikten sonra kefile icra emri gönderilmesini istemesi ve tebliğ giderini karşılamasından başka bir merasimi gerektirmemektedir. Kefile, icra emri gönderilmesini istemek var olan takip içinde başlı başına bir taleptir zaten. Yeni bir takip talebi yeni bir takip açmayı gerektirir. Ayrıca ve başkaca bir takip talebi düzenlemek gerekli olmadığı gibi yasal da değildir. İtiraza uğramış bir takip dosyasına dayalı olarak açılan itirazın iptali davasında mahkemece verilen itirazın iptaline ilişkin ilamdan doğan (yargılama gideri, vekillik ücreti ve inkar tazminatı gibi) alacağın tahsili için ; ilam , nasıl itiraza uğrayan takip dosyasına ibraz edilip (başvuru ve tebliğ harcı da ödendikten sonra) iki satırlık taleple muteriz davalı/borçluya icra emri ile birlikte gönderilir ise; İİK'nın 38.maddesine göre ilam mahiyetini haiz icra kefaletnamesi de aynı usulle infaz edilir ve kanaatimce merasim aynıdır.

Başka bir işlemin gerekip gerekmediği aşağıdaki kararda tam yansıtılmamış olsa da , yeni bir takip talebi düzenlemek gibi bir ara işlem gerekse idi, bu ve benzeri kararlarda bir cümle ile dahi olsa bu hususa temas edilirdi diye düşünüyorum.
Şikayeten yapılacak yargılama ve de muhtemel temyiz sonucu gerçekten meraka değer.

Bilgilendirmeniz dileğiyle

Kolay gelsin.


YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 08.07.2002
Esas No : 2002/15059
Karar No : 2002/14790


2004 - İCRA VE İFLAS KANUNU 38

ÖZET
ASIL BORÇLU HAKKINDAKİ TAKİP KESİNLEŞTİĞİNDEN VE GEÇERLİ BİR İCRA KEFALETİ BULUNDUĞUNDAN KEZA PROTOKOL GEREĞİ TAAHHÜT EDİLEN BORÇ İSTENEBİLİR HALE GELDİĞİNDEN İCRA MÜDÜRLÜĞÜNCE KEFİLE İCRA EMRİ ÇIKARILMASI GEREKİR.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Takip dosyasında bulunan 26.10.2001 tarihli ödeme taahhüdü belgesinde Sezer M.'ın takip dosyasındaki borca icra kefili olduğu bu belgenin alacaklı temsilcisi tarafından da imzalandığı dolayısı ile icra kefaletini alacaklının da kabul ettiği nitekim bu kefaletname uyarınca icra emri çıkarılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. Asıl borçlu hakkındaki takip kesinleştiğinden ve geçerli bir icra kefaleti bulunduğundan keza protokol gereği taahhüt edilen borç istenebilir hale geldiğinden icra müdürlüğünce kefile icra emri çıkarılması gerekir. Bu duruma rağmen icra müdürünün alacaklı istemini reddetmesi ve Merciin de ret kararını doğru bulması isabetsiz olduğundan Merci kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 8.7.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

(Bu çıktı Dominant Mevzuat ve İçtihat programından alınmıştır).