 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Gamze Dülger |
 |
|
|
|
|
|
|
Sayın meslektaşlarım,
Alacak davasında davacı,davalılardan 30.000 Tl talep etmiştir.
Yerel mahkemenin kararı şu şekildedir:
"20.000 Tl'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya dair talebin reddine,
..... avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
..... avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalı X'e verilmesine
................. "
Biz davalı X'in vekiliyiz.
Karar davacı açısından kesinleşmiştir.
|
|
 |
|
 |
|
Gerçekten bu kararın temyiz edilmemesi şanssızlık olmuş
Ama aynı karar, davalı x veya davalı y için de temyiz edilmeme halinde sorun kaynağı olabilir. Yani "Hangi davalıdan tahsili" sorusu, alacaklı açısından davalı x veya davalı y ayrımına gitme güçsüzlüğüne değil de, ayrım gözetmeme şansına dönüşüp, icra aşamasında davalı yan için de sorun yaratabilir. Zira, talihsizlik sonucu kesinleşmiş bu kararı, alacaklı vekili sıfatıyla 20.000.-TL için icraya koyacak olsam, davalı x veya davalı y icra emrini şikayet konusu yaptığında, "Kararda DAVALIDAN tahsili öngörülüyor, siz davalı değil misiniz?" sorusunu yöneltirdim
Ama "... vekalet ücretinin davalıdan alınıp hazineye irat kaydına" ...
Bu cümle için yapacak bir şey yok tabii... Kurumlardan sonra hazine de mi vekalet ücretlerinden gelir kalemi oluşturmaya başladı?
Saygılarımla...