Mesajı Okuyun
Old 24-01-2009, 13:37   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı;

Fiziksel ve manevi şiddete maruz kalmaktasınız.En yakın aile mahkemesinden TEDBİR kararı talep edebilirsiniz. Örnek tedbirler kanunda sıralanmıştır. Yargıç talep edeceğiniz ve ya uygun gördüğü tedbirlerin birine ve ya birkaçına karar verebilir.

Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;

a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,

b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,

c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,

ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,

d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,

e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,

f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.

Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur.

Bu tedbirleri boşanma davası açmadan isteyebilirsiniz. Yine boşanma davası açmadan, bu kanun ilgili hükmü gereğince; eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Yine tedbir niteliğinde velayeti talep ettiğinizde buna yönelik de karar verebilir.

Daha önceki doktor raporunuz ve tanık beyanlarını kullanabilirsiniz gerekirse.

Bunun dışında DERHAL oturmakta olduğunuz ev için Aile Konutu şerhi aldırınız. Onun da gereklerini aşağıya alıntılıyorum. bu şekilde tapuya aile konutu şerhi verdirerek evin satılmasını önlersiniz.
Alıntı:
Aile konutu, ailenin devamlı olarak ikametine ayrılan konuttur. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir.
İstenen Belgeler
1- Aile konutunun bulunduğu yerden alınmış ailenin yerleşim yeri (ikametgah) belgesi,
2- Gerektiğinde taşınmaz malın şerhi talep edilen taşınmaz mal ile aynı olduğunun kadastro müdürlüğünce tespit edilmesi,
3- İstemde bulunan eşin, tapudaki malikin eşi olduğuna dair nüfus kayıt örneği,
4- İstemde bulunanın nüfus cüzdanı veya pasaportu, varsa bir adet vesikalık fotoğrafı.
İstem Belgesinin Yazımı
Yukarıda nitelikleri yazılı taşınmaz malın maliki/hissedarı bulunan ..... ......' ekte sunduğum Nüfus Kayıt Örneğinden de anlaşılacağı üzere eşimdir. Yine ekte sunduğum .....ilçesi, .....Mahallesi Muhtarlığından aldığım ../../2008 tarihli Yerleşim Yeri (İkametgah) Belgesinden de anlaşılacağı üzere bu taşınmaz malı aile konutu olarak kullanmaktayız. Bu itibarla, Medeni Kanunun 194. Maddesi uyarınca tapu kütüğüne aile konutu şerhi verilmesini arz ve talep ederim.

İşlemin Mali Yönü
Aile konutu şerhinin tapu kütüğüne yazımı ve şerhin terkini için her hangi bir harç veya vergi alınamaz. Çünkü Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı Tarifede böyle bir harç alınacağı öngörülmemiştir.


Yine evlilik devam ederken;

V. Tasarruf yetkisinin sınırlanması

Madde 199 - Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.

Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır.

Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, resen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir.

Maddesinden yararlanarak eşinizin kötüniyetli tasarrularını önlenmesini talep edebilirsiniz.

tüm bunların haricinde, boşanmaya davası açarak; bu davanın içinde kendiniz ve çocuğunuz için önce TEDBİR kararın kesinleşmesinden sonra sizin için YOKSULLUK çocuğunuz için İŞTİRAK nafakası olarak devamını istemelisiniz.

Boşanma ile mevcut ve beklenen menfaatlerinizin zarar gördüğü için maddi, kişilik haklarınızın zarara uğraması halinde de manevi tazminat isteme hakkınız vardır.

Çocuğunuzun velayeti talep ediniz velayetin doğal olarak size verilmesi ggerekir, çocuk anna bakım, ilgi ve şefkatine muhtaz durumdadır.

Eşinizin evlilik birliğinin kurulmasından sonra karşılığını vererek edindiği mallarda sizin alacak hakkınız vardır.Yine evlilik birliğinin kurulmsanıdan önce eşinizin kişisel malı olup da 2002 yılından sonra gelir getirdiği mallarının bu gelirleri(faiz,kira..)de tasfiye alacağınıza gerekli hesaplamalar yapılarak dahil edilir.

Ayrıca şu an mülkiyeti eşinize ait gözüken, fakat sizin de katkınız ile alınmış ve ya korunmasın güzelleştirilmesine artmasına katkınız olan mal varlığı değerleri ile ilgili de Değer Artış Payına yönelik alacak hakkı davanızı açabilirsiniz.

Edinilmiş malların tasfiyesine yönelik katkı payı alacağınız ve değer artış payına ilişkin alacak davaları boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılabilirler.

Maddi manevi tazminat, nafaka miktarlarının ne olacağını kestirmek mümkün değildir.Ama yapmanız gereken boşanma davası içinde eşinizin gerçek mal varlığının tespiti sağlamak olmalıdır.Bunu mahkeme araştırır siz de bilgi vererek gerekli araştırmasının yapılmasını sağlarsınız.
Avukat tutmanız her halde YARARINIZADIR.

Sayın Katılımcı;

Gördüğünüz gibi o kadar çok hakkınız var ki, tüm bunları sizin usulüne ve içeriğine uygun olarak tem başınıza talep edebilmeniz mümkün değildir. Mutlaka bir AVUKAT yardımı ile, yol alınız.Boş yere zaman ve hak kaybetmezsiniz.

Maddi durumunuz avukatlık ücreti ödemeye elverişli değil ise, bulunduğnuz yer il barosudan tarafınıza avukat tayin edilmesini isteyiniz.

Saygı ile.