Mesajı Okuyun
Old 23-01-2009, 15:36   #4
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

İdare mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıklarda,adli yargıda yapılan delil tespitleri gözönüne alınmamaktadır.

Ben de idare mahkemesinde tanıkla ispatlayabileceğim bir hususu,"İdari davalarda tanık dinlenmediğinden " adli yargıda delil tespiti yaptırıp,idare mahkemesi dosyasına delil tespiti olarak sunmuş idim.

Ancak idare mahkemesi "İdari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlıkta delil tespiti taleplerinin de aynı mahkemelerce yapılabileceğinden..." bu delil tespitini delil olarak görmemişti.(Yılını şimdi hatırlamıyorum.)

Ancak örnek bir karar buldum.Kararı yerinde bulmasam da sunuyorum.

Saygılarımla

İYUK
HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU İLE VERGİ USUL KANUNUNUN UYGULANACAĞI HALLER
MADDE 31 - 1. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hâkimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adlî yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukûnunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır. (Değişik cümle: 4001 - 10.6.1994 / m.14) Ancak, davanın ihbarı ve bilirkişi seçimi Danıştay, mahkeme veya hakim tarafından re'sen yapılır.
2. Bu Kanun ve yukarıdaki fıkra uyarınca Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa atıfta bulunulan haller saklı kalmak üzere, vergi uyuşmazlıklarının çözümünde Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.


İDARİ DAVALARDA DELİLLERİN TESPİTİ
MADDE 58 - 1. Taraflar, idari dava açtıktan sonra bu davalara ilişkin delillerin tespitini ancak davaya bakan Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinden isteyebilirler.
2. Davaya bakan Danıştay, İdare ve Vergi Mahkemeleri istemi uygun gördüğü takdirde üyelerden birini bu işle görevlendirebileceği gibi, tespitin mahalli, idari veya adli yargı mercilerince yaptırılmasına da karar verebilir.
3. Delillerin tespiti istemi, ivedilikle karara bağlanır.



T.C.

DANIŞTAY

6. DAİRE

E. 1994/3089

K. 1995/925

T. 9.3.1995

• KEŞİF VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( Yapmaya Yetkili Mahkeme )

• DELİLLERİN TESPİTİ ( Keşif ve Bilirkişi İncelemesinin İdare Mahkemesi Tarafından Bizzat Yaptırılması Zorunluluğu )

• İDARİ YARGIDA DELİLLERİN TESBİTİ ( Keşif ve Bilirkişi İncelemesinin İdare Mahkemesi Tarafından Bizzat Yapılması Zorunluluğu )

2577/m.31,58


ÖZET : İdari yargıda keşif ve bilirkişi incelemelerinin davaya bakan idari yargı mercilerince yapılması gerekli olup, bu incelemeler delillerin tespitine ilişkin hükümlere dayanılarak adli yargı mercii tarafından yaptırılamaz. İstemin Özeti: Diyarbakır İdare Mahkemesinin 10.2.1994 günlü, E:1991/71, K:1994/61 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi M.G.`nin Düsüncesi: İdari, yargıda keşif ve bilirkişi incelemelerinin davaya bakan idari yargı mercileri tarafından yapılması gerekli olduğundan, 2577 sayılı Yasanın 58. maddesinin 2. fıkrasındaki delil tespitine ilişkin hükümlere dayanılarak mahalli adli yargı merci tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bunun sonucuna göre işlemlerin iptaline karar verilmesinde isabet bulunmadığından temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı H.Ü.`nün Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Türk Milleti Adına karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava; ... 323 parsel sayılı taşınmaza inşaat ruhsatı verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin 15.10.1990 günlü, 3686 sayılı davalı idare işleminin ve taşınmazın otopark yeri olarak ayrılmasına ilişkin imar planının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden dava konusu taşınmazın otopark alanı olarak tahsis edilmesinin planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varıldığından dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun "İdari Davalarda Delillerin Tespiti" başlıklı 58. maddesinin 2. fıkrasında "Davaya bakan Danıştay idare ve vergi mahkemeleri istemi uygun gördüğü takdirde üyelerden birini bu işle görevlendirebileceği gibi, tespitin mahalli idari veya adli yargı mercilerince yaptırılmasına da karar verebilir" hükmü kurala bağlanmış bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden mahkemece yukarıda anılan yasa hükmü dayanak alınarak uyuşmazlığın çözümü için yapılması gerekli görülen keşif ve bilirkişi incelemesinin mahalli adli yargı merciince yaptırılması yolunda karar alındığı, bunun üzerine adli yargı mercinin tesbit ettiği bilirkişi tarafından mahallinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan rapor esas alınarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan yasa hükmü delillerin tespitine ilişkin düzenlemeyi içermekte olup idari yargı yerlerince keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması yolunda mahalli idari veya adli yargı mercilerinin görevlendirileceği yolunda karar alınabileceğine ilişkin hüküm taşımamaktadır.
İdari yargıda keşif ve bilirkişi incelemelerinin davaya bakan idari yargı mercileri tarafından yapılması gerekli olduğundan 2577 sayılı Yasanın 58. maddesinin 2. fıkrasındaki delillerin tespitine ilişkin hükümlere dayanılarak mahalli adli yargı mercii tarafından keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bunun sonucuna göre işlemlerin iptaline karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Diyarbakır İdare Mahkemesinin 10.2.1994 günlü, E:1991/71 K:1994/61 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 9.3.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.