Mesajı Okuyun
Old 19-01-2009, 19:08   #4
advokat34

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım ilginize teşekkür ediyorum ancak şehir dışında olmam nedeniyle geç cevap yazmak zorunda kaldığım için kusura bakmayın.
Olayımızda biz davacı tarafız. Olay şöyle: Müvekkil, davalının tarlasındaki taşları taş toplama makinası ile, tarladan 2 defa geçmek suretiyle taşları temizlemeyi, anlaştıkları bir rakama yapmayı taahhüt ediyor. Bu paranın yarısı peşin alınmış kalanı da iş sonunda alınacağı yazılmış. Bu durumu içeren bir sözleşme yapılmış. Ancak müvekkil, tarladan bir defa geçme işini tamamlıyor, ikinci geçişi de aşırı yağışlar nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kalıyor. Daha sonra aralarında anlaşmazlık çıkıyor ve mahkemelik oluyorlar.
Müvekkil, yaptığı iş kadar ki ücretini talep ediyor, zaten işin çok az bir kısmı kalmıştır. Mahkeme keşif yapıyor, davacı tanıkları dinleniyor ve tüm tanıklar işin gereği gibi yapıldığını kalan kısmın davacının kusuruyla değil hava şartları nedeniyle tamamlanamadığını ve davalının sonradan sözleşmeye aykırı davranarak işi bozduğunu söylüyorlar.
Mahkeme yapılan iş sözleşmeye bağlandığı için ve ortada yazılı bir sözleşme varken tanık deliline dayanılamayacağı (bu arada davalı tarafın tanık dinletmeye muvafakati yoktu ama mahkeme dinledi) gerekçesiyle davayı reddetti.
Ortada bir istisna akti var, Yargıtay'ın istisna aktinin sözkonusu olduğu durumlarda her türlü delile başvurulabileceği yönünde çok sayıda kararları var, benim merak ettiğim; yazılı sözleşmenin varlığı, istisna aktinin bu ispat koşullarına rağmen, tanık deliline dayanılmasına engel teşkil eder mi?
Görüş yazan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.