| 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        Hiç denemedim. Ancak tehiri icra kararı alınmasa bile mehil süresinin alınabilceğini düşünüyorum. Tabi etik olur mu onu bilemiyorum. Am çaresiz kalsa idim icra müdürlğünden mehil vesikası isterdim. Saygılarımla.
         | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
 
Burada etiklik tartışması sözkonusu bile olamaz. Usul bu, önce mehil vesikası alınır, sonra tehir-i icra kararı. 

 (Yani kararı alamazsanız da, evvelce mehil vesikası almış olmak ayıp değildir

 )
 
Tabii tehir-i icra denen karar beklemekle gelmez. Beklerseniz, süre-ler dolar. Doğrusu, Ankara'da bir meslektaşınızı ararsınız, o meslektaşınız/arkadaşınız, Yargıtay'ın ilgili kalemine; "Falanca dosyadaki talebe ne oldu" diye sorar. Olmadı bir defaya mahsus olmak üzere bulunduğunuz mahalde uzatma alırsınız. Sonra Ankara'daki meslektaşınız, "Hala çıkmadı tehir-i icra kararı" diye bir kez daha sorar... Sonrası kadere kısmet 
 
Şaka bir yana, mehil vesikalarının tehir-i icra kararının öznesi olup, işe yaramaları, genellikle "Ne oldu, ne oldu, ne oldu" şeklinde, asgari bir kaç kez sorulmalarına bağlıdır. (Bu yeri geldiğinde taciz dahi addedilebilir!) -Ülkemize hiç yabancı değil, değil mi...Ne yazık-
 
Elbet bu da, başka bir forumun konusu 
 
Saygılarımla...