Mesajı Okuyun
Old 15-01-2009, 14:59   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gamze Dülger
Sayın Suat Ergin,

İİk 68. maddeye hiç dikkat etmemiştim.Bu nedenle teşhisiniz kesinlikle doğru.

Bu maddeye göre ben "İlamsız takip yapamam ".

Ancak, ipotek belgesi kayıtsız şartsız borç ikrarına havi olmasına rağmen,zamanın icra hukuk mahkemesi hakimi icra emri değil ödeme emri gönderilmelidir,demiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Bu karar o takip için taraflar arasında bağlayıcı olmaktadır.

Bu durumda, ben gerçek duruma göre "İlamlı takip " yapar isem İİK 68'den kurtulmuş olmuyor muyum?Davalı taraflar arasında bu anlaşmazlıkla ilgili kesin hüküm vardır diyebilir mi?

Siz ne dersiniz?

Saygılarımla

Sayın Dülger,

Oldukça karışık bir durum. İcra mahkemesinin (Bazı kararları dışında) taraflar arasında kesin hüküm teşkil edecek bir kararınız yok. Önceki takip, takip hukuku bakımından iptal edilmiştir. Yeniden ilamlı takip yolu denenebilir. Ama ben çok olumlu bakmıyorum.

Ben olsam, borçlunun açmış olduğu "Borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali " davasının neticesini beklerdim. Lehe sonuçlandıktan sonra da "alacak" davası açardım. Elimde borçlunun hala borcu olduğunu gösteren bir karar olacaktır. Borçlunun açmış olduğu dava sadece takibin iptali değil, borcunun olmadığının tespitini de istemiştir. Yani, ipoteğe konu olan borcun ödenip ödenmediği de araştırılacaktır.

Eğer yeni bir ilamlı takip yaparsanız, borçlu da karşılık verecektir. İkinci bir "menfi tespit ve takibin iptali" davası daha olacak, ortalık daha fazla karışacaktır. Şu an derdest olan dava aleyhe sonuçlanırsa, ikinci takip de iptal edilecek ve masraf ve vekalet ücretine mahkum olacaksınız.

Bu benim yorumum, takdir sizindir.