Mesajı Okuyun
Old 09-01-2009, 18:29   #1
idealist lawyer

 
Varsayılan Tam Yargı Davasında Süre Sorunu

Merhaba Değerli Meslektaşlarım;
Müvekkil şirket uzun zamandır hububat alım-satımı hususunda faaliyet gösteriyor. Müvekkil şirketin yapmış olduğu işi teknik bakımdan özetleyecek olursak; üretim yapan çiftçilerden aldığı ürünleri 3. firmalara satıyor. Çiftçilik belgesine göre fatura kesiliyor. Ardından satış işlemi borsadan geçtikten sonra fatura üretici çiftçiye veriliyor. Çiftçi de bu faturayı Tarım Kredi Kooperatifleri'ne götürüp destekleme primi alıyor. Müvekkilin 2007 yılında yapmış olduğu bu tür bir ticari faaliyette komisyonculuk yapan bir kimsenin gerçekleştirdiği sahtecilik yüzünden müvekkil şirket vergi incelemesinden geçiyor ve vergi dairesince suçlu bulunuyor. İncelemenin seyri şu şekilde gelişiyor: 07.02.2008 tarihinde inceleme için müvekkil şirketten defter ve belgelerini vergi dairesine teslim etmesi isteniyor. 28.02.2008 tarihinde müvekkil şirket müdürü ile beraber vergi dairesinde kısa bir inceleme yapılıyor ve alım-satımların gerçek dışı olduğuna dair bir tutanak tutuluyor. 29.02.2008 tarihinde denetmen tarafından vergi tekniği raporu düzenleniyor ve müvekkil şirket sahtecilikle suçlanıyor. Aynı raporda alım-satım işlemlerinin sahte olduğundan bahisle çiftçilerin az önce bahsetmiş olduğum destekleme priminden yararlandırılmaması için de Tarım Kredi Kooperatifi'ne bilidirimde bulunulması gerektiği belirtiliyor. Ocak ayının sonunda primlerin yarısı yatırılıyor müvekkil şirket de paraları çiftçilere veriyor. Ancak Mart ayında kalan yarısını çekmek için bankaya gittiğinde paranın yatırılmadığı görülüyor. Tabii üretici çiftçiler müvekkil şirketin kusurundan ötürü paralarını alamadığını düşünüyorlar. Ayrıca şirket müdür hakkında halen devam eden bir ceza davası var.
Tarihleri özellikle belirtmemin sebebi Malliye Bakanlığı aleyhine açacağımız tam yargı davasının akıbeti konusunda tereddüde düşmemdir. Şimdi açacağım tam yargı davası;
1- İdari işlemden ötürü açılan bir tam yargı davası olarak değerlendirilirse süre geçirilmiş midir? Geçirilmediğini düşünüyorsanız doğrudan mı dava açmalıyız yoksa öncelikle idareye mi başvurmalıyız?
2- Hizmetin kötü işlemesi ilkesine dayanarak idari eylemden doğan tam yargı davası açabilir miyiz? Bu ihtimalde önceilikle tazminat talebimizi idareye mi iletmeli, gelecek cevaba göre mi dava açmalıyız; yoksa doğrudan dava mı açmalıyız?
Değerli zamanınızı ayırdığınız için şimdiden teşekkürler...