08-01-2009, 21:15
|
#2
|
|
Çok tartışılan ve ortak bir fikre ulaşılmayan bir soru sordunuz.
Belirtiğiniz yargıtay kararının dışında başka bir yargıtay kararına da ben rastlamadım.
Konu ile ilgili doktrinlere baktığımızda Nihat YAVUZ'un kitabı var ancak o da konuyu bahsettiğiniz yargıtay kararını açıklamakla yetinmiş, görüş belirtmemiş, neticede daire başkanı...
Demem o ki içtihad yok, karar var.
Şayet taşınmazı iştirak halindeki bir malik değil de 3. bir kişi kullanıyor olsaydı, diğer mirasçılar davaya davet edilirdi ancak mülkiyet elbirliği mülkiyet olduğu için ortak hareket edilmesi gerekeceğinden husumet yokluğundan reddedilebilir, ancak bazı hakimlerimizin olaya daha esnek bakıp hak kaybına uğrayan şahsın hakkını tek başına da arayabileceğine dair görüşlerinin olduğunu biliyorum,
size önerim;
1- Yalnız ecrimisil davası açacaksanız iştirak halindeki bütün tarafları dilekçenizde belirtiniz. Davalıyı A ile Z olarak gösterin davacılarda da müvekkilleriniz olursa taraf ehliyeti sağlanmış olur.
2- Ecrimisil ile birlikte müdahalenin önlenmesini isteyin, bu durumda husumet yokluğu oluşmayacaktır.
Kolay gelsin...
|