|
Sayın Orator'un dile getirdiği , staj eğitiminin eksik verilmeye başlandığı görüşüne katılıyorum. Sadece dava açmak, haciz yapmak vs. için stajyer çalıştıran meslektaşlarımızın staj eğitimini hakkıyla vermediği muhakkak. Bence Avukatlık Kanunu ve çok kısa ama içeriği zengin Avukatlık Meslek Kuralları verilmeli stajyere. Bunlar kılık kıyafet, saç sakal ötesinde kurallar. Meslektaşla ilişkiler, müvekkille, karşı tarafla ilişkiler sadece anlatılarak değil, doğru tavır sergilenerek de gösterilmeli ve özümsetilmeli. Ben bu konuda çok şanslıydım ve belki bu yüzden de hassasım. Ben karşılıklı olarak dava vekilliği üstlendiğim şehir dışından gelen meslektaşımı, saati geçse de bekliyor, mazeret gönderdiği duruşmalarda bir sonraki duruşma saatini sabah erken saate koymasın diye hakime ricada bulunuyorsam, bunu diğer meslektaşlarımdan da ( haklı sebepleri tenzih ederek) bekliyorum. Doğal olarak; şehir dışında duruşmaya gidip, duruşma saati henüz gelmediğinden meslektaşıma geldiğimi ancak dosyamızın alınmasına zaman olduğunu ve fotokopi çektireceğimi söylediğim ve anlayışlı bir tavırla karşılandığım halde, bunu fırsat bilip dosyayı aldırarak, davanın müracaatta kalmasına ve yenileme masrafı yapmama sebep olan meslektaşımın tavrını içime sindiremiyorum. Üstelik meslektaşıma bunu neden yaptığını sorduğumda; aynı şeyi tekrarlarsam davayı usulden kazanacağını söylemesi de mide bulandırıcı. İyi bir staj eğitiminde , dava kazanmaktan çok davayı etik bir şekilde kazanmanın önemi vurgulanmalı. Görülmekte olan bir davada vekillikten çekildiğim halde, müvekkilimin vekalet vermek için gittiği benden yaşça çok çok büyük ve meslekte kıdemli meslektaşımın, müvekkilin kendisiyle görüştüğünü, davayı almasında benim açımdan bir sakınca olup olmadığını sorması gözlerimi yaşartırken, bir stajyer arkadaşın gelip, müvekkilimin akrabası olduğunu, dosya numarasını vermemi, ne kadar masraf yapıldığını kontrol edeceğini söylemesi de gözlerimi yaşartıyor.
Evet genelleme yapılmamalı, ama staj eğitimi konusunda da yeterince hassas davranılmalı.
|