01-01-2009, 19:14
|
#3
|
|
haklısınız, o zaman biraz daha detaylandırayım. Y mallar benimdir demiş, faturalarını ibraz etmiş. Mahkeme bilirkişi incelemesi yaptırmış, bilirkişi X ile Y arasında organik bağ olmadığına dair rapor vermiş. Ancak mahkeme başkaca rapor aldırmamış, bu raporla ancak rapordaki görüşün aksine bir karar vermiş ve demiş ki;
"Bu rapor ayrıntılı ve gerekçelidir. Ancak her ne kadar bilirkişi raporunda organik bağ bulunmadığını ifade etmiş ise de, SSK aylık prim ve hizmet belgesi incelendiğinde bazı işçilerin davacı (Y şirketi) ile borçlu şirketin (X şirketinin) ortak elemanı olduğu, TPE kayıtlarında iki şirketin bir arada bulundukları, her iki şirketin ticari faaliyet adresinin aynı olduğu dikkate alındığında İİK 44. ve BK 179. maddelerine göre danışıklı devir söz konusudur. Devir alan şirket devreden borçlunun borçlarıyla da yasada belirtilen süre kadar sorumludur. Ayrıca İİK'nın 96 ve devamı maddelerine göre bir malı elinde bulunduran onun maliki sayılır. Bunun aksi kat'i ve inandırıcı delillerle ispatlanmalıdır. Dosyaya bu nitelikte bir belge sunulmadığında açılan istihkak davası yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir."
Mahkeme malların Y'ye ait olmadığına, X'e ait olduğuna karar vermemiş. Danışıklı devir sebebiyle Y'nin malları da haczedilebiir gibi bir karar vermiş.
Zaten işin karışık kısmı biraz da burası. X menfi Tespit davasını kazanırsa dosyada haczedilen malları ve/veya bunların satış bedelini nasıl geri isteyecek? Mallar Y'nin ve faturaları var. X'in böyle bir malı hiç olmamış ki "haksız haczedildi geri verin" diyebilisin!
|