Mesajı Okuyun
Old 31-12-2008, 20:23   #1
kağanulaş

 
Varsayılan malları haczedilen üçüncü kişinin açabileceği dava

Alacaklı A, borçlu x şirketi aleyhine icra takibi yapıyor ve x şirketinin şube adresi olarak görünen yerde faaliyetine başlayan y şirketine ait malları haczediyor. (İcra takibinde x ciro yoluyla borçlu, takipte bir de keşideci var)

Tetkik merci Y'ye istihkak davası açmak üzere süre veriyor. Y istihkak davası açıyor, dava enteresan bir kararla (konuyla fazla ilgisi olmadığı için bu kararla ilgili detay vermiyorum) Y'nin aleyhine sonuçlanıyor. Satış yapılıyor, alacaklı satış bedelini alıyor.

Asıl borçlu X aleyhine yapılan takipte tebligat TK madde 35'e göre kesinleşmiş. Satış ve paranın alacaklıya ödenmesinden bir süre sonra X ortaya çıkıyor ve takibe dayanak çeklerdeki cironun ve imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit davası açıyor. Dava devam ediyor, ancak haricen öğrenildiği kadarıyla gerçekten imza X şirketi yetkilisine ait değil.

Şimdi X'in borçlu olmadığı tespit edilirse Y şirketi nasıl bir dava açabilir? İİK madde 72'ye göre istirdat davası açmak için takip borçlusu olmak gerekir mi? Ayrıca bu dava için öngörülen 1 yıllık süre dolmuş gibi görünüyor. İstirdat davası için öngörülen süre hangi tarihten başlamalı? Satış tarihi mi? Paranın Alacaklı tarafından alındığı tarih mi?

Açıkçası benim aklıma gelen yol X'in açtığı davanın sonuçlanmasını bekleyip genel hükümlere göre sebepsiz zenginleşme davası açmak. Sebepsiz zenginleşmenin öğrenildiği tarihi de menfi tespit davasının karar tarihi olarak kabul etmek (menfi tespit davasının X'in lehine sonuçlanacağı varsayımına bağlı olarak). Ancak bu konuda doktrin görüşü ya da içtihat örneği bulmakta zorlanıyorum. Zaman ayıracak herkse şimdiden teşekkürler.