Mesajı Okuyun
Old 29-12-2008, 18:10   #4
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/16836

K. 2004/7620

T. 1.5.2004

• KİRALANAN YER ( Sözleşme Süresi Sona Ermeden Boşaltılması - Kiracının Süre Sonuna Kadar Geçecek Dönem İçin Kira Parasını Kiralayana Ödemekle Yükümlülüğü )

• KİRACININ YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Kiralananı Sözleşme Süresi Sona Ermeden Boşaltması - Süre Sonuna Kadar Geçecek Dönem İçin Kira Parasını Kiralayana Ödemek )

• KİRALAYANIN GÖREVİ ( Kiralananın Sözleşme Süresi Sona Ermeden Boşaltılması - Aynı Koşullarla Kiralanan Yerin Kiraya Verilebilmesi İçin Gerekli Çabayı Göstermek )

• KİRA SÖZLEŞME SÜRESİ SONA ERMEDEN KİRALANANIN BOŞALTILMASI ( Kiracının Süre Sonuna Kadar Kira Parasını Ödemekle Yükümlülüğü - Kiralayanın Aynı Koşullarla Kiraya Verilebilmesi İçin Gerekli Çabayı Göstermesi Gereği )

818/m.98/2,44

ÖZET : Kural olarak kiracı kiralanan yeri haklı ve kabul edilebilir bir sebep olmaksızın akit süresi içinde tek taraflı olarak feshetmesi halinde sürenin sonuna kadar geçecek dönem için kira parasını kiralayana ödemekle yükümlüdür. Ancak, kiralayan da bu süre içerisinde kira parasının ödeneceği gerekçesiyle kiralananı kiraya vermekten kaçınmamalı, aynı koşullarla kiralanan yerin kiraya verilebilmesi için gerekli çabayı göstermelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca da duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, maliki olduğu taşınmazı 1.12.1997 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile aylık 16.000 USD karşılığında 5 yıl süre ile davalıya kiraya verdiğini, davalının mecuru hor kullanarak erken tahliye ettiğini, erken tahliye nedeniyle taşınmazı kiraya verememekten dolayı zarara uğradığını belirterek 58.500 USD kira tazminatı ve 7.600.000.000 TL hor kullanma bedelinin davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, ekonomik kriz nedeniyle taşınmazı tahliye ettiklerini, hor kullanmadıklarını, kiraya verilememe süresindeki kiradan sorumlu olmadıklarım savunarak davanın reddini dilemiş, birleşen davasında ise kira sözleşmesi gereği verdikleri 5000 dolar depozitonun faizi ile kiralayandan alınmasını istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne 7.600.000.000.-TL. hor kullanma tazminatının davalı-birleşen davacıdan alınmasına, birleşen davanın kısmen kabulüne 5000 USD.nin dava tarihinden faizi ile davacı-birleşen davalıdan alınmasına kararı verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair, davalının tüm itirazlarının reddi gerekir.
2- Taraflar arasında düzenlenen 1.12.1997 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince davalının beş yıl süreli kiracı olduğu ve taşınmazı kira süresi dolmadan erken tahliye ettiği, anahtarın 28.4.2001 tarihinde davacı kiralayan teslim edildiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, taşınmazın erken tahliyesi nedeniyle zarara uğradığını, yeniden kiraya veremediğini belirterek Haziran, Temmuz ve Ağustos 2001 aylarına ait toplam 58.500 USD kira bedelinin davalıdan alınmasını istemiş, Mahkemece teslimden sonra kira bedeli istenemeyeceği gerekçesi ile bu talebin reddine karar verilmiş ise de, kural olarak kiracı kiralananı haklı ve kabul edilebilir bir sebep olmaksızın akit süresi içinde tek taraflı olarak feshetmesi halinde sürenin sonuna kadar geçecek süre için kira parasını kiralayana ödemekle yükümlüdür. Ancak kiralayanda bu süre içerisinde her halükarda kira parasının ödeneceği gerekçesiyle kiralananı kiraya vermekten kaçınmamalı, aynı koşullarla kiralananın kiraya verilebilmesi için beklenen çabayı göstermeli, böylece kiracı borçlunun zararının artmamasına neden olmalıdır ( BK. 98/2 delaletiyle 44. madde ). Hal böyle olunca, Mahkemece yapılacak iş; 28.4.2001 tarihinden itibaren taraflar arasındaki kira sözleşmesindeki koşullar ve bedelle bu yerin ne kadar süre içerisinde kiraya verilebileceği konusunda, uzman bilirkişi kurulundan yerinde uygulama yapmak suretiyle dayanaklarını gösterir taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bir raporla saptanmalı, bu yolla saptanacak süre ile sınırlı olmak üzere ve davacının talebi de gözetilerek kira bedeline hükmedilmelidir. Bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen davalının sair, davalının birleşen davacının tüm temyiz itirazlarının reddine 2. bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı-birleşen davalı yararına BOZULMASINA, 01.05.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi