Mesajı Okuyun
Old 09-05-2006, 20:57   #3
arif0275

 
Varsayılan

Konunuza yani Sebepsiz Zenginleşmeye dayalı bir dava ile ilgili bir karar bulamamama rağmen isticvap ile ilgili 2 adet Yargıtay kararından özet sunuyorum konu hakkında bazı ipuçları verebilmek açısından faydalı olabileceği kanaatindeyim. Özellikle 2.kararda hukuki muameleden bahsedilen bir durumda isticvap yapılmasının mümkün olmadığı hususu dikkat çekicidir ve sizin olayınızda bu yönden bir değerlendirme yapmakta kullanılabilir diye düşünüyorum.Saygılarımla.

HD 13, E: 1990/6807, K: 1991/860, Tarih: 31.01.1991

İsticvabın konusu dava ile ilgili belli vakıalardır (HUMK. m. 280/II). Özellikle isticvap muğlak, müphem ve aydınlanmasına ihtiyaç görülen durumlarda mümkün görülebilir. Böylece davacı veya davalının savunmasının açıklanmasına çalışılır. Kanunun isticvaptan arzuladığı esas amaç bu olmalıdır. Bu nedenle isticvap başlı başına bir delil olarak kabul edilemez. Kanun aksini emretmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispatla yükümlüdür (MK. m. 6). Buna göre ispat yükü kural olarak davacıya düşer. Davacı, davasını dayandırdığı vakıaları ispat etmekle yükümlüdür. Davacı bunu ispat edince bu defa davalı, savunmasını dayandırdığı vakıaları ispat edecektir. İşte yargılamanın bu safha ve aşaması sırasında çıkan aydınlanmaya muhtaç konuların, aydınlanması amacıyla isticvaba müracaat edilmeli, az yukarıda açıklanan ispat kurallarını zedelemeye ve ortadan kaldırmaya yol açacak biçimde kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Aksi durumda kendisine davada ispat yükü düşen taraf karşı tarafın isticvap edilmesiyle bu yükümünden kurtulmuş olur ki usul hukuku hükümleri ve sistemi bunu üstün görmez.

Hal böyle olunca, davacıya davasını ispat olanağı tanınmadan yargılamanın ilk oturumunda davada ileri sürülen ve davacı tarafından ispat edilmesi gerekli iddialar yönünden isticvap davetiyesi çıkarılarak davalının gelmemesi nedeni ile ve başkaca hiç tahkikat yapılmadan salt isticvap davetiyesi esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Mahkemece, davacının delilleri usulünce tahkik edilerek sonucuna göre karar verilmek gerekir.


HD 03, E: 2001/1153, K: 2001/1539, Tarih: 19.02.2001

Davacı dilekçesinde, davalının tarlasındaki buğdayları hasat zamanı biçerdöğeri ile biçmesi nedeniyle … lira ile … senesinden kalan … lira biçme ücretinin ödenmemesi nedeniyle tahsili amacıyla B. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra-inkar tazminatının tahsili istenilmiştir….

Somut olayda davalı, davaya cevap vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır. Bu durumda davayı tümüyle inkar etmiştir. Davacı, miktar ve dayandığı hukuki muamelenin niteliğine göre iddiasını yasal delillerle isbat etmek zorundadır. HUMK.nun 230 ve müteakip maddelerinde düzenlenen isticvap, bir davada o dava ile ilgili belli vakıaların açıklığa kavuşturulması, varlığı ve yokluğu konusunda aleyhine olan tarafın ikrarının sağlanması amacıyla hakimin kendiliğinde veya taraflardan birinin isteminin kabulü ile başvurabileceği usuli bir işlemdir. Başlı başına bir isbat vasıtası değildir. Davacının iddiası bir hukuki muamele olup isticvap yoluyla kanıtlanması mümkün değildir.

Mahkemece yapılacak iş; davacı delileri toplanıp, değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmekten ibarettir.