Sayın meslektaşım,
Hukuk aynı hukuk!...
Bana göre icra dairelerinden gönderilen ödeme emrinde hangi hususların bulunması zorunlu ise idarelerden gönderilen ödeme emirlerinde de aynı usuli şartların bulunması gereklidir.
Bir ödeme emrinde imza,mühür vs eksikliği ödeme emrinin geçersizliği yada yok olması soncunu doğrumladırı.
Bu sebeble Amme Alacaklarınını Tahsili hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödeme emrinin iptalini istemelisiniz,diye düşünüyorum....
Saygılarımla
T.C.
DANIŞTAY
7. DAİRE
E. 2000/5633
K. 2002/3351
T. 22.10.2002
• ÖDEME EMRİ ( Kanunen Gerekli Asli Unsurları Taşıması Gerektiği )
• KANUNEN GEREKLİ ŞARTLARI TAŞIMAYAN ÖDEME EMRİ ( Bir Yazının Ödeme Emri Sayılabilmesi Şartları - Hukuki Sonuç Doğurmayan Yazı )
• HUKUKİ SONUÇ DOĞURMAYAN İŞLEM ( Ödeme Emri - Kanunen Gerekli Asli Unsurları Taşımayan/Gecikme Zammı İstenilemeyeceği )
6183/m.51,54,55
ÖZET : Bir yazının ödeme emri sayılabilmesi için kanunen aranan asli unsurları taşıması gerekmektedir.
İstemin Özeti : Davacı Şirketin Haziran.1998 dönemine ait muhtelif borcunu geç ödemesi nedeniyle hesaplanan gecikme zammının tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen 13.11.1998 gün ve 29409 sayılı yazıyı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1'inci maddesinin 1'inci fıkrası, 52'inci maddesinin 2'nci fıkrası, 54'üncü maddesi ve 55'inci maddesinin 2'nci fıkrası hükümlerine göre, gecikme zammının uygulanma süresine göre hesaplanan miktarının ödenmesinin, borçluya, anılan Kanunun öngördüğü şekilde ödeme emri düzenlenerek bildirilmesi zorunluluğunun bulunduğu; olayda ise, gecikme zammının ödeme emri niteliği taşımayan bir yazı ile istenildiği, bu itibarla söz konusu işlemde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden ... Vergi Mahkemesinin 5.2.1999 gün ve E: 1998.1035; K: 1999.116 sayılı kararının; gecikme zammının ödeme emriyle istenilebileceğine ilişkin bir zorunluluk bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi ...'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ...'un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulması gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
KARAR : Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirketin muhtelif vergi borcunu geç ödemesi nedeniyle hesaplanan gecikme zammının tahsili amacıyla düzenlenerek tebliğ edilen yazının iptali istemiyle dava açıldığı, mahkemece, istemin özetinde yazılı gerekçeyle yazının iptal edildiği anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1'inci maddesinde, Devlete, vilayet hususi idarelerine, belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı; vergi cezası, para cezası gibi, asli; gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra 51'inci maddesinde, kamu alacağının ödeme süresi içinde ödenmeyen kısmına gecikme zammı uygulanacağı; 54'üncü maddesinde, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı öngörülmüş; 55'inci maddesinde ise, vadelerinde ödenmeyen kamu alacağının asıl ve fer'ilerinin ödeme emriyle isteneceği, ödeme emrinin nasıl düzenleneceği, hangi hususları kapsayacağı açıklanmıştır.
Davaya konu edilen yazı, ödeme emri sayılabilmesi için gerekli asli unsurları taşımadığından, bu nitelikte sayılamayacağı gibi; gecikme zammının ödenmemesi üzerine, bu yazıya dayanılarak, cebren tahsil yoluna gidilmesi de olanaklı bulunmadığından, hukuki sonuç doğurucu nitelikte de değildir. Dolayısıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliği taşımayan yazının iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekirken, anılan yazının iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 22.10.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.