Sayın Ayhan,
"biz bu mücadeleyi kaybettik/kaybederiz,boşuna uğraşmayalım" türünde ,insanları girişmiş oldukları mücadeleden caydırma,yılgınlığa sevketme amacını taşıyan sözler hiç bir zaman kendine bir varlık zemini bulamaz.Alakasız olacak ama ulusal kurtuluş mücadelesi buna en güzel örnektir.
Özellikle bir sosyal hukuk devletinde "sosyal hukuk devleti olma yolundaki kazanımlara" aykırı düzenlemelere karşı duran,cebine girecek parayı değil,adalet kapısında hakkı hukuku arayan savunmasız yurttaşın, yurttaşlık hakları önündeki fiili ve hukuki engelleri nasıl kaldıracağını düşünen bir hukukçuya "sen bu mücadeleni kaybettin,boşuna çırpınma demek" boşuna çırpınma olayına en güzel örnek olsa gerek.
Zorunlu müdafilik görevini üstlenen avukata ,yaptığı gideri ödememek veya burnundan fitil fitil getirerek ödemek "zorunlu müdafilik "denilen ve sosyal bir hukuk devletinin olmazsa olmaz koşullarından olan bir kurumu etkisiz bırakmaya çalışmaktan başkaca bir şey değildir.
Ben masraf ödememek yoluyla zorunlu müdafiliğin bitirilmeye çalışıldığını düşünüyorum.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Kimse de sizi zorla CMK avukatlığı yapmaya zorlayamaz. Böyle bir kural yok. Olamaz da başta Anayasa, daha sonra insan haklarına aykırı bu uygulama |
|
 |
|
 |
|
Katılıyorum,zorla çalıştırma yasağı denilen ve anayasal güvenceye kavuşturulmuş olan bir hak var.Peki insanları (maddi olanaksızlıklardan dolayı kullanamadığı) savunma hakkkından yoksun bırakarak yargılamak anayasaya veya insan haklarına ne kadar uygun?
Bu arada zorunlu müdafiliği bırakacak olan meslektaşlardan gelecek işlerin hayali bir çok meslektaşımızı avutmaya devam ediyor ya ben asıl ona şaşıyorum.
