MK m. 713 kazandırıcı zamanaşımında malik sıfatıyla zilyetlikten bahsediyor. Anlattığınız olayda müvekkilinizin annesinin sanki malik sıfatıyla zilyetliği yokmuş gibi geliyor bana. Ama bir yönüyle de var. Çünkü ölünceye kadar bakmış ve evin kendi üzerine geçirileceği yönünde de taahhüt almış. O bakımdan bakım alacaklısı öldükten sonra o evi malik sıfatıyla kullanmış şeklinde de düşünülebilir.
Benim düşünceme göre, eğer kazandırıcı zamanaşımı şartları oluşmuş ise, şöyle bir dava açmalısınız.
Müvekkilinizin dışındaki mirasçılardan da vekalet alarak tüm mirasçılar adına dava açmak suretiyle, taşınmazın tapuda kayıtlı maliki üzerine olan kaydın iptali ile mirasçı müvekkilleriniz adına tesciline ilişkin tapu iptali ve tescil davası açabilirsiniz diye düşünüyorum.
Bu davada mahkeme müvekkilenizin annesi yönünden kazandırıcı zamanaşımı şartları oluştuğunu tespit ederse, mülkiyetin ona geçtiğini, öldüğü için de mirasçılarına intikal ettiğini hükme bağlayacaktır. (Tabi bunların hepsi benim varsayımım, böyle bir davam olmadı.)