Silah sayısının cezaya etkisini içerir bir yargıtay kararı buldum size yardımcı olabileceğini düşünüyorum
T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 2005/620
K. 2005/6303
T. 1.7.2005
• TOPLU SİLAH KAÇAKÇILIĞI ( Ancak On Adetten Fazla Uzun Namlulu Silahın Sayısal Bakımdan Vahim Sayıldığı )
• SAYISAL VAHAMET ( Toplu Silah Kaçakçılığı - Ancak On Adetten Fazla Uzun Namlulu Silah Sayısal Bakımdan Vahim Sayıldığı )
• ON ADETTEN FAZLA UZUN NAMLULU SİLAH ( Sayısal Bakımdan Vahim Sayıldığı - Toplu Silah Kaçakçılığı )
6136/m. 12
ÖZET : Toplu
silah kaçakçılığından yapılan yargılama sonunda sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir. On adetten fazla uzun namlulu
silah sayısal bakımdan vahim sayılmaktadır. Somut olayda ise on adet uzun namlulu
silah ele geçirilmiştir. Bu durum karşısında sayısal vahametten söz edilemez. Açıklanan hususlar nazara alınmadan mahkemece yazılı şekilde karar tesis edilmesi isabetsizdir.
DAVA : Toplu
silah kaçakçılığı yapma suçundan sanık B'nin yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ve zoralıma dair ( DİYARBAKIR ) 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 01.12.2004 gün ve 294 Esas, 351 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 22.02.2005 günü daireye gönderilmekle incelendi:
Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sanığın yakalanmayan iki kişi ile birlikte hareket ettiği, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre suçun kabulü ve nitelendirilmesine ilişkin yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; ancak,
1- Dairemizce istikrarlı şeklide sürdürülen uygulamaya göre "10 adet"ten fazla uzun namlulu silahın sayısal bakımından vahim sayılacağı göz önüne alınarak, sanıkta "10" adet uzun namlulu
silah ele geçtiğinin anlaşılması karşısında, sayısal vahametten söz edilemeyeceği, eyleminin 6136 Sayılı Yasanın 12/2-4. maddeleri ve fıkraları içinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, aynı maddenin 5. fıkrası ile ayrıca artının yapılması aykırılığı,
2- Kabul ve uygulamaya göre;
a ) Suça konu silahların hem nitelik hem de sayısal bakımdan vahim olmaları durumunda yalnızca 6136 Sayılı Yasanın 12/5. madde ve fıkrası uyarınca artırım yapılacağı gözetilmeden, aynı yasanın 12/4 ve 12/5. maddeleri ve fıkraları uyarınca ayrı ayrı artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
b ) 6136 Sayılı Yasanın 12/5. madde ve fıkrası ile uygulama yapılırken, temel ceza üzerinden artırım yerine aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca belirlenen ceza üzerinden artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
c ) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesinde "zaman bakımından uygulama", 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesinde "lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul" kurallarının düzenlenmesi, aynı kanunun 12. maddesi ile 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlükten kaldırılması, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve bu kanunların hükümden sonra 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunması karşısında;
5237 Sayılı Kanunun 7. ve 5252 Sayılı Kanunun 9. maddeleri uyarınca sanığın hukuki durumunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri de nazara alınarak yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, suçun sübutunda oybirliği, suçun nitelendirilmesi ve tutukluluk halinin devamında oyçokluğuyla 01.07.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE :
Sanık B 'nin, şoförü ve ortağı olduğu kamyonda seyir halinde iken aracında ihbar üzerine yapılan aramada suça konu silahların yakalandığında, sanık kendisini kurtarmak düşüncesi ile devamlı silahlan yolda ortağı diğer sanık A. diye birisi ile başka yük koyduğunu söyleyerek kamyona yüklendiğini, kendisinin
silah olduğunu bilmediğini söylemesi bu olayın 3 kişi tarafından işlendiğini kanıtlamaya yeterli olmadığından, sanığın münferit
silah taşıma suçunu oluşturacağı, topluluk unsurunun oluşmayacağı, bu nedenle hükmün bozulması ve sanığın salıverilmesi düşüncesi ile çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Başkan Zeki Aslan
karar kazancıdan alıntıdır.