14-11-2008, 02:23
|
#2
|
|
Sn Meslektaşım
Öncelikle şu hususu belirtmekte yarar görüyorum. Ceza soruşturması sonucu tespit edilen deliller taraflar açısından kesin delil niteliği taşımaktadır. Bu nedenle ceza soruşturmasında olayın Trafik kazası olup olmadığına göre tazminat talep etme hakkınızın olup olmadığı söylenebilir. Ayrıca çarpıp kaçma durumlarında görevlilerce kaza tespit tutanaklarının tutulmadığını bunların yerine olay yeri tespit tutanakları tutulmaktadır. Ancak şunu özellikle belirtmek istiyorum ki müvekkilinizin hastane polisine yapmış olduğu şikayetteki beyanlarından bahsetmemişsiniz akşam saatlerinde arkadaşları ile beraber olduğunu belirtmişsiniz bu konuda tanık göstererek soruşturmanın bu yönde genişletilmesini, müvekkilinizin almış olduğu yaraların düşme sonucu oluşabilecek yaralar olup olmadığını vs gibi hususları araştırmanızı öneririm.
İkinci sorunuza gelince; plakası tespit edilemeyen sizin tabirinizle faili meçhul trafik kazalarında kişilere gelen bedensel zararlar Karayolları Trafik Kanuna göre Güvence Hesabından karşılanmaktadır. Dava açmadan önce maddi tazminat için güvence hesabına başvurmanızı öneririm. Güvence hesabı bedensel zararlarınızı karşılayacaktır.(Şayet ceza soruşturması sonucunda yaralanmanın trafik kazası sonucu meydana geldiği tespit edilirse)
Manevi tazminat için güvence hesabının sorumluluğu yoktur bu konuda genel hükümlere göre hareket edilir. Zira Manevi tazminat talepleri Güvence kapsamı dışında tutulmuştur.
Ayrıca uygulama da çoğu meslektaşlarımızca sıklıkla Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesi (Trafik Poliçesi)ile Kasko Poliçesi karıştırılmaktadır.
Trafik Sigortası (Trafik Poliçesi)sadece üçüncü şahıslara verilen zararları karşılamakla sorumlu olup, kasko poliçesi ise, kendi sigortalısına gelen zararları karşılamakla sorumlu tutulabilir.
Trafik Sigortası manevi tazminat taleplerini karşılamaz.
Ancak Kasko Poliçesi ile manevi tazminat talepleride teminat altına alınabilir.
Kolaylıklar Diliyorum
|