11-11-2008, 15:38
|
#9
|
|
4857 S. K. m. 17) (1475 S. K. m. 14)
Dava: Davacı, ihbar, kıdem tazminatı ile diğer sosyal hakların ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı; davalı şirkette bekçi olarak çalıştığını, şirkette meydana gelen hırsızlık olayı sebep gösterilerek haksız ve bildirimsiz olarak iş sözleşmesinin fesih edildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davacının iş sözleşmesinin iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayında görevini gereği gibi yerine getirmediğinden bahisle haklı olarak fesih edildiğini savunmuştur.
Mahkemece feshin haksız olduğu gerekçesi ile hüküm kurulmuştur.
Davalıya ait işyerinde bekçi olarak çalışan davacının, iş yerinde hırsızlık olayının meydana geldiği saatlerde uyuduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacının görevi dikkate alındığında uyuma eylemi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak kabul edilmeli işverenin feshinin haklı olduğu sonucuna varılmalıdır. Mahkemece altı iş günlük sürenin geçirildiği düşünülerek feshin haksızlığı sonucuna varılmak suretiyle ihbar ve kıdem tazminatları hüküm altına alınmıştır. Ancak belirtmek gerekir ki 6 işgünlük sürenin belirlenmesinde feshe yetkili kişi ya da kurulun olayı öğrenme tarihi önemlidir. Somut olayda; öğrenme 14.03.2004 tarihinde gerçekleşmiş olup davalı işveren 6 günlük hak düşürücü süre geçmeden aynı gün fesih yoluna başvurmuştur. Kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yargıtay 9.HD.2006/21174 Esas ve 2007/6123 Karar
|