pardon silmişim yanlışlıkla..
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1999/13-1035
K. 1999/1039
T. 15.12.1999
• İSTİHDAM EDENİN SORUMLULUĞU ( Davacının Otel Emanetine Bıraktığı Paranın İadesi Talebi ve İlgili Makbuzda Otel Müdürünün İmzası Bulunması )
• OTEL SAHİBİNİN MESULİYETİ ( Otel Emanetine Bırakılan Paranın İadesi Talebinde İstihdam Eden Olarak )
• İTİRAZIN İPTALİ ( Otel Emanetine Makbuz Karşılığı Bırakılan Paranın İade Edilmemesi Sebebiyle Başlatılan İcra Takibine Vaki İtiraz )
• MAKBUZ MUKABİLİ PARA ALINMASI ( Davacının Kızının Otellerinde Çalışırken Döviz ve Türk Lirası Cinsinden Aldığı Paraya Karşılık Verdiği Makbuzdan Sorumlu Olması )
• MAKBUZDAN DOLAYI SORUMLULUK ( Davacı Kızının Otelinde Çalışırken Davalıdan Alınan Döviz ve Türk Lirası Cinsinden Alınan Para Karşılığı Verilen Makbuzdan Sorumlu Olunması )
2004/m.67
818/m.55,478,479
ÖZET : Davacı konakladığı, davalının sahibi ve işletmecisi olduğu otelin emanetine bıraktığı döviz ve Türk Lirasının iadesini istemektedir. Davacı tarafından ibraz edilen para makbuzundaki imzanın, davalının otelde müdür ve resepsiyon görevlisi olarak çalışan kızına ait olduğu belirlenmiştir. Bu durumda davacı BK. 55. maddesi gereği istihdam eden olarak, kızının otelinde çalışırken davalıdan döviz ve Türk Lirası cinsinden aldığı paraya karşılık verdiği makbuzdan sorumludur.
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 29.2.1998 gün ve 1994/580 E-1998/1169 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 12.4.1999 gün ve 1999/2055-2718 sayılı ilamı ile; ( ...Davacı, davalıya ait otelde kalmakta iken, otel emanetine makbuz karşılığı bıraktığı 14.000 DM. ile 47.500.000 TL.nin kendisine iade edilmediğini, Mersin 4. İcra Müdürlüğünün 1994-3097 sayılı icra dosyası ile yaptığı takibe de davalının itiraz ettiğini bildirip, davalının itirazının iptaline, %40 inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı konakladığı, davalının sahibi ve işletmecisi olduğu otelin emanetine bıraktığı döviz ve Türk Lirasının iadesini istemektedir. İddiasını ispat içinde, davalının kızı ve otel görevlisi olduğunu bildirdiği Filiz Özdemir’in imzası bulunan 6.3.1992 tarihli, 14.000 DM. ile 47.500.000 TL. alındığını belirten para makbuzuna dayanmıştır. Davalı iddiayı tamamen inkar edip, Filiz isimli kızı olmadığını otelinde de çalışmadığını savunmuştur. Davalıya ait aile nüfus kayıtlarında görülen "Zülfiye" isimli kızının halk arasında "Filiz" ismiyle tanındığı, davalının otelinde de müdür ve resepsiyon görevlisi olarak çalıştığı yeminli olarak dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacı tarafından ibraz edilen 6.3.1992 tarihli para makbuzundaki imzanın, davalının halk arasında "Filiz" ismi ile tanınan kızı Zülbiye Özdemir’e ait olduğu Adli Tıp Kurumunun 9 Kasım 1998 tarihli raporunda belirtilmiştir. Bu durumda davacı BK. 55. maddesi gereği istihdam eden olarak, kızının otelinde çalışırken davalıdan döviz ve Türk Lirası cinsinden aldığı paraya karşılık verdiği makbuzdan sorumludur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 12.4.1999 gün ve 1999/2055-2718 sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılmış bulunmasına ve özellikle
BK. 478 ve 479. maddeleri gereğince otelci olan davalının otel emanetine teslim edilen paradan sorumlu olacağına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 15.12.1999 gününde, oyçokluğu ile karar verildi