Mesajı Okuyun
Old 05-11-2008, 12:54   #34
AV.HANİFE

 
Varsayılan

sayın meslektaşım aynı nitelikte bir dosya ile tam 3 yıl uğraştım.Ben belediye vekili idim.Yer sizin olayınızda olduğu gibi okul alanı olarak ayrılmış bir yerdi.Ve benden önce başlayıp benimle devam eden süreci size kısaca şöyle özetleyeyim.Taşınmazın sahipleri taaa 1992 yılında okul alanı olarak ayrılaran yerlerinin ya kamulaştırılması ya da tekarra konut alanına çevrilmesi için öncelikli olarak Valilik ,Milli Eğitim Müdürlüğü ve Belediyenin yollarını aşındırmışlar.Tabi Bakanlıklara beledieyeyi kaç kez şikayet ederek başmüfettiş gelmesine sebep olduklarını falan saymıyorum.En son olarak bir avukat meslektaşımız belediye aleyhine ,mülk sahipleri adına oldukça astronomik rakamlı bir tazminat davası açtı.davanın sebebi tabi ki sahibi olduğu mülkü kullanamaması nedeni idi.Tabi burada İdare Mahkemesi Kamulaştırmayı yapmaya yetkili mercinin belediye değil Milli Eğitim Müdürlüğü olması ve Belediyeye kusur izafe edilemeyeceğinden davayı reddetti.Danıştay kararı onadı.Tabi bu süreçte mülk sahiipleri milli eğitim,vali,belediye başkanını sıkıştırmaya ,sürekli şikayet dilekeçsi yazmaya devam ettiler.Sonunda vilayet kamulaştırma bedelinin tespiti davası açtı.Ancak bilrikişinin takdir ettiği bedel çok yüksek çıktığı için İl Encümeni aldığı kararla kamulaştırma işleminden VAZGEÇTİ.Tabi Kamulaştırma bedelinin tespiti davası da bu nedenle reddedilmiş.Bundan sonra sanırım kamulaştırma işleminden vazgeçildiğine göre ilgili kişi belediyeey müraacat ederek okul alanından tekrara konut alanına dönmeyi talep edecek,reddolur ise de iptal davası açacaktır.Şimdi benim bu dosyanın yargılaması süresince düşündüğüm şey kamulaştırmayı yapacak idare aleyhine açılacak tazminat davasının reddi halinde İnsan Hakları Mahkemesine başvurulabileceği hususudur.Zira kişinin mülkiyet hakkı sınırsız süreyle kısıtlamaya tabi.her ne kadar kullanımına engel yok sadece inşaat yapamaz olgusu var ise de hiç kimse üzerine plaza dikilebilecek,gökdelen yapılabilecek yada site kurulabilecek bir arazide mülkiyet sahibinin bunları yapıp para kazanamayarak marul ,domates yetiştirmesini mülkiyet hakkının kullanılması olarak değerlendiremez.Burada kamulaştırmanın makul süre içerisinde yapılamamsının devletin mülkiyet hakkına tecavüz sebebi olabileceğini ve devlet aleyhine tazminat sebebi olabileceğini düşünüyorum.İHM kararlarında bu yönde araştırma yapacak fırsatım olmadı ama öncelikli konularım arasında.Araştırdığımda bir bilgiye ulaşırsam onu da yazarımö.Ama kısa vadede size tavsiyem bu işle ilgili tüm kurum ve kuruluşlara sürekli dilekeç yazın,Ankaarya şikayet edin.Bir zaman sonra bıkacaklardır emin olun