Mesajı Okuyun
Old 03-11-2008, 13:11   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Temyiz dilekçesinin incelenebilmesi için, temyiz defterine kayıt ve harcın yatırlması gerektiğine dair kararlardan bazılarını aktarıyorum. Soruda geçen dilekçenin temyiz defterine kaydı yapılmadığı gibi harcı da yatırılmamıştır.

Alıntı:
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/15334
K. 2005/12154
T. 12.12.2005
• TAŞIMA SÖZLEŞMESİ ( Kısa Kararda Tüm Davalıları Kapsar Şekilde Davanın Kısmen Kabulüne Karar Verilmesine Rağmen Gerekçeli Kararda Davalıların Bazıları Hakkındaki Davanın Açılmamış Sayılması Yönünde Hüküm Kurulmasının İsabetsiz Olduğu )
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Kısa Kararda Tüm Davalıları Kapsar Şekilde Davanın Kısmen Kabulüne Karar Verilmesine Rağmen Gerekçeli Kararda Davalıların Bazıları Hakkındaki Davanın Açılmamış Sayılması Yönünde Hüküm Kurulmasının İsabetsiz Olduğu )
• KISA KARARLA GEREKÇELİ KARARIN ÇELİŞMESİ ( Tüm Davalıları Kapsar Şekilde Davanın Kısmen Kabulüne Karar Verilmesine Rağmen Gerekçeli Kararda Davalıların Bazıları Hakkındaki Davanın Açılmamış Sayılması Yönünde Hüküm Kurulması )
• TEMYİZ DİLEKÇESİ ( Temyiz Defterine Kaydedilmediği ve Temyiz Harcının da Yatırılmadığından Temyiz İsteminin Reddi Gereği )
• TEMYİZ DEFTERİ TEMYİZ HARCI ( Temyiz Dilekçesinin Temyiz Defterine Kaydedilmediği ve Temyiz Harcının da Yatırılmadığından Temyiz İsteminin Reddi Gereği )
1086/m.388,432
ÖZET : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Somut olayda kısa kararda tüm davalıları kapsar şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararda davalıların bazıları hakkındaki davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm kurularak kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun yazılmaması doğru görülmemiştir.
Davalı temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı, bu durumda anılan davalı vekilinin süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı anlaşıldığından anılan davalı vekilinin temyiz isteminin HUMK'nun 432/4 ncü maddesi uyarınca süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 15.07.2003 tarih ve 1996/710 – 2003/895 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Selami Tiriş vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı bulundukları araçta yolculuk yaptığı sırada araç sürücüsünün tam kusurlu olarak kaza yapması sonucu yaralandığını, madden ve manen zarara uğradığını ileri sürerek, 500.000.000.-TL maddi ve 150.000.000.-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İstanbul Seyahat-Selami Tiriş vekili, kazayı yapan aracın müvekkili adına kayıtlı olmadığını, İstanbul Seyahat adlı şirket bulunmadığını, bilet komisyoncusu olan müvekkili Selami Tiriş'in büro ismi olduğunu, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalılar Gani Özdemir, Fuat Okur ve Erdoğan Günay hakkındaki davayı takip etmediği, diğer davalıların malik, sürücü, trafik sigortacısı ve taşıma komisyoncusu bulunduğu araçta yolculuk yaparken meydana gelen kaza sonucu yaralandığı, maddi ve manevi zarara uğradığı gerekçesiyle, Gani Özdemir, Erdoğan Günay ve Fuat Okur hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne, 17.680.555.-TL kazanç kaybı, 199.521.885.-TL tedavi gideri ve 150.000.000.- TL manevi tazminatın bu davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı Selami Tiriş vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. HUMK'nun 382 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün, açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, kısa karara uygun olması gerekmektedir. Aksi halde,yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olacaktır. Hatta, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas 1992/4 sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir.
Somut olayda kısa kararda tüm davalıları kapsar şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararda davalılar Gani Özdemir, Erdoğan Günay ve Fuat Okur hakkındaki davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm kurularak kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun yazılmaması doğru görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

3-Davalı Selami Tiriş vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davalı Selami Tiriş vekilinin 15.12.2003 tarihli temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı, bu durumda anılan davalı vekilinin süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı anlaşıldığından anılan davalı vekilinin temyiz isteminin HUMK'nun 432/4 ncü maddesi uyarınca süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, ( 3 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Selami Tiriş vekilinin temyiz isteminin reddine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, alınmadığı anlaşılan 11.20 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Selami Tiriş'den alınmasına, 12.12.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Alıntı:
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/291
K. 2004/2643
T. 28.3.2004
• ALACAK DAVASI ( Davalının Yapılan Tv Yayın İzin Sözleşmesi Uyarınca Davacıya Ait Eserleri Yayın Kuruluşunda Yayınlamasına Rağmen Ödenmeyen Tv Yayın Ücretinin Tahsili Talebi )
• GECİKME TAZMİNATI ( Temerrüt Faizi Niteliğinde Olması-Bu Husus da Gözetilerek Toplam Alacağın Asıl Alacağa Dava Tarihinden Tahsil Tarihine Kadar Sözleşmede Belirlenen Oranda Gecikme Tazminatına Hükmedilerek Belirlenmesi )
• SÖZLEŞMEDE YER ALAN FAİZ ( Gecikme Tazminatının Temerrüt Faizi Niteliğinde Olması-Toplam Alacağın Asıl Alacağa Dava Tarihinden Tahsil Tarihine Kadar Sözleşmede Belirlenen Oranda Gecikme Tazminatına Hükmedilerek Belirlenmesi )
• TEMYİZ ( Temyiz Dilekçesinin Temyiz Defterine Kayıt Ettirilip Temyiz Harcının Yatırılmış Olmasının Gerekmesi )
818/m.101,103,104
ÖZET : Gecikme tazminatının temerrüt faizi niteliğinde gözetilerek, asıl alacağa dava tarihinden tahsil tarihine kadar, sözleşmede belirlenen oranda gecikme tazminatına hükmedilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 12.12.2002 tarih ve 2001/1452 - 2002/808 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 16.03.2004 gününde davacı avukatı Fatma C gelip, davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin üyeleri bulunan fonogram yapımcılarının eserlerini davalı yayın kuruluşunun taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yayınladığını, ancak sözleşme uyarınca yapması gereken ödemeleri yapmadığını, gönderilen faturaların sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 16.675.785.818.-TL.nın fatura tarihinden itibaren hesaplanacak aylık % 10 gecikme tazminatı ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi içinde müvekkilinin borcunu ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflarca sunulan kanıtlar ve yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, taraflar arasındaki sözleşme gereğince oluşan borcun tarafların birbirini teyit eden ticari defterlerinde mevcut olup, davalının bakiye alacağının 16.199.785.880.-TL ve dava tarihine kadar 12.233.850.250.-TL gecikme tazminatı olduğunun belirlendiği, davacı vekili dava dilekçesinde faiz talep etmediğinden asıl alacağa faiz uygulanmaksızın tahsil yoluna gidildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 16.199.785.818.-TL asıl alacak ile 12.253.850.250.-TL gecikme tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-Temyiz dilekçesinin verilme usulü, HUMK'nun 434 ncü maddesi hükmünde açıklanmış olup, buna göre, temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Davalı vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş cevabi temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmaması nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazına gelince; Dava, TV yayın izni sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan 02.05.2001 tarihli TV ile yayın izni sözleşmesinin 8.05 maddesinde, geciken ödemeler için yayın kuruluşunun, davacı MÜYAP'a aylık TL üzerinden %10 gecikme tazminatı ödeyeceği kararlaştırılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde, alacağın fatura tarihinden itibaren anılan sözleşme uyarınca hesaplanacak aylık %10 gecikme tazminatı ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Mahkemece, asıl alacak ile dava tarihine kadar hesaplanan gecikme tazminatına hükmedilmekle yetinilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, gecikme tazminatının temerrüt faizi niteliğinde gözetilerek, toplam alacağın asıl alacağa dava tarihinden tahsil tarihine kadar sözleşmede belirlenen oranda gecikme tazminatına hükmedilmek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğrugörülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) No'lu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, ( 2 ) No'lu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir edilen 375.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, alınmadığı anlaşılan 10.100.000.-TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28.03.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/8082
K. 2003/587
T. 23.1.2003
• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI ( Talep Edilen Tazminat Miktarı APoliçe Teminat Bedelinin Altında Kaldığından Trafik Garanti Sigortasının Sorumlu Olmaması )
• HARÇ ( Temyiz İsteği Harca Tâbi Davalarda Temyiz Harcının Yatırılmasına Bağlı Olduğundan Yatırılmadan Yapılan Temyiz İsteminin Reddedilmesi )
• TEMYİZ ( İncelemenin Yapılabilmesi Harca Tabi Davalarda Harcın Yatırılmasına Bağlı Olduğundan Harç Yatırılmadan Yapılan İstemin Reddinin Gerekmesi )
• TRAFİK GARANTİ SİGORTASI ( Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Tarifesindeki Teminatlar İle Poliçede Belirtilen Teminatlar Arasındaki Farktan Sorumlu Olması )
• POLİÇE TEMİNAT TUTARI ( Bu Tutar İle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Tarifesindeki Teminat Farkından Trafik Garanti Sigortasının Sorumlu Olması )
1086/m.434/2
818/m.45
ÖZET : Karayolları Trafik Garanti Sigortası Hesabı Yönetmeliği'nin 8/c maddesine göre, bu hesap asgari teminat tutarlarının artırılmasına rağmen zeyilname düzenlenmeyip, eksik teminatlı kalan motorlu araçların kişilere verdiği zararlardan kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan zorunlu mali sorumluluk sigorta tarifesindeki teminatlar ile poliçede belirtilen teminatlar arasındaki farka kadar ödenecek tazminat tutarından sorumludur.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Antalya Asliye 6. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 22.05.2002 tarih ve 2001/1077-2002/543 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ile birleşen dava davalısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mutlu Pınar Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek çocuğunun 18.02.2000 tarihinde, Habib Ö. yönetiminde bulunan otomobilin çarpması ile Mustafa D. yönetimindeki tankerin çiğnemesi sonucu öldüğünü, otomobilin davalı U... Sigorta A.Ş.ye zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğunu ve otomobilin sürücüsünün 4/8 oranında kusurlu bulunduğundan sigortanın 3.500.000.000 TL. ödemesi gerektiğini, tankerin ise davalı İ... Sigorta A.Ş.ye zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olup, sürücüsünün 1/8 oranında kusurlu bulunması nedeniyle sigorta bedelinin 1/8'i olan 875.000.000 TL.yi ödemesinin gerektiğini iddia ederek, davalı U... Sigorta A.Ş.nin 3.500.000.000 TL.yi İ... Sigorta A.Ş.nin ise 875.000.000TL.yi kaza tarihinden itibaren faiziyle ödemelerini talep ve dava etmiş, birleşen davada da, davalı İ... Sigorta'nın sigorta bedelinin zeyilname yaptırılmadığından 3.000.000.000 TL. olduğu, buna göre şirketten talep edebilecekleri miktarın 375.000.000 TL.ye indiğini iddia ederek aradaki 500.000.000 TL. teminatlar arası farkın Trafik Garanti Sigortası Hesabı yani Fon'dan kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı İnan Sigorta vekili, sigortalının kusuru sabit takdirde sorumluluklarının poliçe teminatı ile sınırlı tutulmasını savunmuştur.
Davalı U... Sigorta A.Ş., davaya katılmamıştır.
Birleşen davanın davalısı Karayolları Trafik Garanti Fonu vekilleri, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı İ... Sigorta A.Ş.nin sorumluluğunun poliçeye göre 3.000.000.000 TL. olduğunu, müvekkil Garanti Sigortası Hesabı'nın zeyilname ile sorumlu tutulması için zararın kusur oranı ölçüsünde 3.000.000.000 TL.den yüksek çıkması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, ceza mahkemesine ait ilam, kesinleşmiş kusur oranları, Karayolları Trafik Garanti Sigortası Hesabı Fonu yönetmeliği ve tüm dosya kapsamına göre, davanı kabulü ile, 3.500.000.000 TL. sigorta bedelinin davalı U... Sigorta'dan, 375.000.000 TL.nın davalı İ... Sigorta'dan ve ek zeyilname yapılmamasından kaynaklanan 500.000.000 TL. sigorta bedelinin de Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği Karayolu Trafik Garanti Sigorta Hesabı'ndan kaza tarihi olan 18.02.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili ve birleşen dava davalısı Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği Karayolu Trafik Garanti Sigorta Hesabı ( Fonu ) vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi istemine ilişkindir.

Davacılar vekili, temyize cevabında avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinden sorumluluk konusunda açıklık olmadığından kararın düzeltilerek onanmasını talep etmişse de, HUMK.nun 434/2. maddesi uyarınca temyiz isteği, harca tâbi davalarda temyiz harcının yatırılmasına bağlı olduğundan temyiz harcı yatırılmadan yapılan temyiz isteminin bu yönden reddi gerekmiştir.

2-Birleşen dava ise, Karayolları Trafik Garanti Sigortası Hesabı'nın davalı İnan Sigorta'dan talep edilen tazminattaki sorumluluğuna ilişkindir.
Karayolları Trafik Garanti Sigortası Hesabı Yönetmeliği'nin 8/c maddesine göre, bu hesap asgari teminat tutarlarının artırılmasına rağmen zeyilname düzenlenmeyip, eksik teminatlı kalan motorlu araçların kişilere verdiği zararlardan kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan zorunlu mali sorumluluk sigorta tarifesindeki teminatlar ile poliçede belirtilen teminatlar arasındaki farka kadar ödenecek tazminat tutarından sorumludur. Buna göre, bu davalının yani Hesab'ın sorumluluğu, eksik kalan teminat miktarına isabet eden tazminata ilişkindir. Kaza tarihinde davalı İnan Sigorta'ya ait zorunlu mali sorumluluk poliçesinde yazılı kişi başına ölüm halindeki teminat tutarı 3.000.000.000 TL.dir. Artırılan teminat tutarı için zeyilname düzenlenmemiştir. Ancak davacılar vekilinin talep ettiği tazminat miktarı poliçede yazılı limitin altında kalmaktadır. Bu nedenle davalı Garanti Sigortası Hesabı'nın sorumlu olduğu tazminat miktarı bulunmadığından mahkemece bu davalı yönünden yukarıdaki gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı Trafik Garanti Sigorta'sı Hesabı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin düzelterek onama isteminin reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Garanti Sigortası Hesabı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı Garanti Sigortası hesabı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi