Mesajı Okuyun
Old 27-10-2008, 11:10   #5
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Yukarıdaki tahkim şartı geçersizdir.

T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/1588
K. 1995/1903
T. 30.3.1995
• TAHKİM ( Tarafların Duraksamaya Yer Vermeyecek Şekilde Kabul Etmeleri )
• TARAFLARIN İRADELERİNİN DURAKSAMAYA YER VERMEYECEK ŞEKİLDE BELLİ OLMASI ( Tahkim )
1086/m.516,517,518
ÖZET : Aslolan, yargı görevinin mahkemelerce yerine getirilmesidir. Yasanın öngördüğü sınırlar içerisinde kalmak koşuluyla, yanların tahkim sözleşmesi yapması ya da sözleşmeye tahkim şartı koymaları mümkündür. Ancak, buna dair hükmün, duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık ve kesin olması gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün, temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı iş sahibi vekili, noksan işler bedeli ile kira tazminatı tutarı, toplam 4.639.684.000 liranın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı yüklenici vekili ise, tahkim şartına göre davanın öncelikle hakemde görülmesi gerektiğini belirtmiş ve ayrıca esastan da davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme, davanın hakemde görülmesi gerektiğinden bahisle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine hükmetmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Aslolan, yargı görevinin mahkemelerce yerine getirilmesidir. Yasanın öngördüğü sınırlar içerisinde kalmak koşuluyla, yanların tahkim sözleşmesi yapması ya da sözleşmeye tahkim şartı koymaları mümkündür. Ancak, buna dair hükmün, duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık ve kesin olması gerekir.

Somut olayda 27.6.1989 günlü sözleşmenin 3. sahifesinde "Anlaşmazlıkların çözümü" başlıklı tahkim şartında, uyuşmazlığın teknik kişilerce halledilememesi halinde mahkemeye başvurulacağı kararlaştırılmış olduğuna göre, kesinlik bulunmayan bu şart, geçersizdir. Yargıtay'ın bu konudaki görüşü, hiç sapma göstermeksizin, bu güne kadar uygulanagelmiştir. Bundan da öte, daha sonra yapılan 6.11.1991 günlü portokolde dahi İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu yanlarca tekrar edilmiştir.

Bu durumda, mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddi usul ve yasaya aykırı olmakla, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 30.3.1995 gününde, oybirliğiyle karar verildi.