19-10-2008, 00:59
|
#60
|
|
İstanbul'da ki icra daireleri başta olmak üzere neredeyse tüm Türkiye'de ki icra dairelerinde iş ayyuka çıkmış. Büyük bir holdinge ait finans şirketinin icra takiplerini yapıyorsunuz, günde en az 20 takip açıyorsunuz ve derdest dosya sayınız nerdeyse 1500. Müvekkil şirket işleri hızlandırın diye baskı yapıyor. Siz daha icra diaresine adım atar atmaz beraber çalıştığınız avukat parayı çuvalla götürüyor deniyor. Herkesin gözü zaten sizin cebinizde!Ama aynı zamanda esas icra diaresi olarak işiniz hep aynı memurlarla. Talep açıyorsunuz dosya içeriği tamamen hukuka uygun ama görüldüyü vermeyince(icra dairelerinde rutin verilen paranın adı) o dosya bir türlü işlem görmüyor. Sabah saat 10 da verdiğim 15 dosyanın talimatlarını ertesi gün saat 14 de aldığımı biliyorum(bunun saat 12 de dosyaların içine koyduğum asma yapraklarıyla-20 ytlnin adı- asla alakası yok). Artık canınıza tak ediyor şikayette bulunuyorsunuz. Konu örneğinde olduğu gibi tabiri caizsse kuş taşa çarpıyor soruşturma başlıyor ve icra müdürleri yada bir kısım memurlar oradaki görevlerinden alınıyor yenileri geliyor, ama sizin 1500 derdestiniz krizle beraber 2500 olarak esas icra dairesinde devam ediyor. İş yükünüz artmış bir şekilde yeni gelen müdür ve memurlarla da cebelleşiyorsunuz. Ardından Don Kişot'un hayal ürün olduğu aklınıza gelince pes edip çarkın içinde yuvarlanmaya devam ediyorsunuz. Emin olun kimse alın teriyle kazandığını haksız yere bir başkası ile paylaşmaz ve verilen paraların neredeyse %90'ı hiçde iyi duygularla verilmiyor. Yani sözün özü, evet biz Avukatların da hatası var ama bunu çözümünde idarenin rolü daha etkindir. İki memurun yerini değiştirmekle bunun çözüleceğini sanmak hayalperestlikten başka birşey değildir. Saygılarımla... NOT: Esas dosyalarımız soruşturmaya konu Adliyede değildir, kimseyi zan altında bırakmak istemem.
|