Mesajı Okuyun
Old 17-10-2008, 13:13   #3
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Yeni malik, eske malikin yapmış olduğu tahliye taahhüdüne dayarak tahliyeye ilişkin dava açabilir. Konuya ilişkin örnek bir kararı ekliyorum.


T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/9598
Karar: 2005/12150
Karar Tarihi: 26.12.2005

ÖZET: Davacının icra takibini taahhüt edilen tarihten itibaren bir aylık süre içinde yapması gerekir. Bu nedenle takip süresinde olmadığından davanın reddi gerekir.

(2004 S. K. m. 272) (6570 S. K. m. 7)

Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar borçlu tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı alacaklının, davalı hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak tahliye talepli başlattığı icra takibine davalının vaki itirazı üzerine davacının icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını istemiştir. Mahkeme istem gibi karar vermiş karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde davalı hakkında tahliye taahhüdüne dayalı icra takibi yaptıklarını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasını istemiştir. Davalı ise evin kendisine ait iken Ayhan Oflaz'a sattığını, araba satışı için notere gittiğinde kendisine evrak imzalattıklarını, evraka araç satışı için imza attığını, tahliye taahhüdünde bulunup bulunmadığını bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur. Ancak yeni malik önceki malikin ve kiralayanın halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.

Taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihi izleyen bir 1 ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir. Daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesinin süre koruyucu niteliği yoktur. Ancak yapılan icra takibi süreyi koruyacağından bir ay geçtikten sonra da dava açılabilir.

Olayımıza gelince; 6570 Sayılı gayrimenkul kiraları hakkındaki kanunun yazılı taahhüdü düzenleyen 7/a maddesi hükmüne göre kiralayan, kiracı tarafından gayrimenkulün tahliye edileceği yazı ile bildirmiş olmasına rağmen tahliye edilmez ise icra dairesine müracaatla tahliye isteğinde bulunabilir. İ.İ.K.272. maddesi ve yerleşen içtihatlara göre bu isteğin tahliye edileceği bildirilen tarihten itibaren bir ay içerisinde yapılması gerekir. Kırıkkale 3. Noterliğince düzenlenen 25.10.2004 tarih ve 11784 yevmiye nolu tahliye taahhütnamesinde 10.02.2005 tahliye tarihi olarak belirtilmiştir. Davacının icra takibini taahhüt edilen tarihten itibaren bir aylık süre içinde yani 10.03.2005 Perşembe gününe kadar yapması gerekirken, bir aylık süre geçtikten sonra 11.03.2005 tarihinde yapılan takip süresinde değildir. Bu nedenle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.12.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Fakat, aşağıda bulduğum eski tarihli bir içtihatta, "Eski malik tarafından zaten açılmış" davanın dava hakkının devri ile ilgili bir karar daha eklemek zorunluluğu hissettim.

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 1999/3211
Karar: 1999/3209
Karar Tarihi: 12.04.1999

ÖZET: Eski malik tarafından açılan dava hakkının yeni malike temlik edilmesi halinde yeni malikin o davayı takibe hakkı vardır. Olayımızda davayı açan eski malik tarafından dava hakkının yeni malikine temlik edildiğine dair yazılı bir belgeye dosya içerisinde rastlanılmamıştır. Bu durumda yeni malik olarak davaya katılanlardan önceki davacı malikten aldıkları bir yazılı temlik belgesi olup olmadığının sorulması ve ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.

(6570 S. K. m. 7)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-itirazın iptali davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Dava itirazın iptali ve yazılı tahliye taahhüdüne istinaden kiralananın boşaltılması istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, davalının 1.8.1996 başlangıç tarihli bir yıl süreli sözleşmeyle dava konusu taşınmazda kiracı olarak otururken 10.11.1996 tanzim tarihli tahliye taahhüdüyle taşınmazı 1.8.1998 tarihinde boşlatmayı taahhüt ettiğini, yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının icra takibine itirazının iptali ile kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında K.B.G. ve Ş.G. dava konusu taşınmazı satın aldıklarını, davayı kendilerinin takip edeceğini belirterek davaya katılıp takip etmişlerdir. Dava konusu taşınmaz dava açıldıktan sonra 21.9.1998 tarihinde K.B.G. ve Ş.G. tarafından tapuda satın alınmıştır. Eski malik tarafından açılan dava hakkının yeni malike temlik edilmesi halinde yeni malikin o davayı takibe hakkı vardır. Olayımızda davayı açan eski malik tarafından dava hakkının yeni malikine temlik edildiğine dair yazılı bir belgeye dosya içerisinde rastlanılmamıştır. Bu durumda yeni malik olarak davaya katılanlardan önceki davacı malikten aldıkları bir yazılı temlik belgesi olup olmadığının sorulması ve ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.04.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Eski malikten dava hakkının temlikine ilişkin yazılı bir belgenin alınması da ek olarak yararlı olabilir.

Saygılarımla.