Mesajı Okuyun
Old 12-10-2008, 12:27   #2
sektör_a

 
Varsayılan

sayın av. selen bi kaç karar buldum umarım işinizi görür.. kurumu belirtirseniz daha net olacaktır.

T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/1735

K. 2003/2913

T. 3.4.2003

HACZİN İPTALİ ( Davacı Belediyenin İş İlişkisi Olan Davalıya Olan Prim Borcu Nedeniyle Kendilerine Ait Kamu Hizmetine Ayrılan İller Bankası Payına Konan Haczin İptali )

• HACZEDİLEMEMEZLİK ŞİKAYETİ ( Belediyenin Bahçeleri Umuma Ait Akar Olmayan Açık ve Kapalı Yerleri ile Belediye Vergi ve Resimleri ile Kamu Hizmetine Tahsis Edilen Eşyalarının Haczedilememesi )

• BELEDİYENİN HACZEDİLEMEYECEK MALLARI ( Belediyenin Bahçeleri Umuma Ait Akar Olmayan Açık ve Kapalı Yerleri ile Belediye Vergi ve Resimleri ile Kamu Hizmetine Tahsis Edilen Eşyaları )

• SOSYAL SİGORTALAR KURUMUNUN PRİM ALACAĞI ( Belediyeden Olan Alacağın İçin Belediye Kanunu ve Diğer Kanunlarla Belediyeye Verilen Payların Haczinin Mümkün Olması )

6183/m.70

1580/m.19

277/m.1

ÖZET : Belediyelerin bahçeleri, umuma ait akar olmayan açık ve kapalı yerleri, belediye vergi ve resimleri ile kamu hizmetine tahsis edilen ve akar olmayan emval ve eşyası haczedilemez.
Belediye gelirleri kanunu ile diğer kanunlarla Belediyeye verilen payların 6183 sayılı yasa ile yapılan takiplerde haczedilebileceği hükme bağlanmıştır. Prim alacağının takibinde 6183 sayılı yasa hükümleri uygulanacağına göre kurumun yaptığı icra takibinde Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer kanunlarla Belediyeye verilen payın haczedilebileceği açıktır. Yasada özel kişiler lehine değil de kamu kuruluşları lehine yapılan bu değişikliğin amacı belediyelerden alacaklı durumunda bulunan ve kamu hizmeti gören kamu kuruluşlarının kısmen de olsa gördükleri hizmetin aksamasını önlemektir. Zira 6183 sayılı yasaya göre alacaklı durumunda olan Kamu Kuruluşlarının gördüğü hizmetin belediyelerin gördüğü Kamu hizmetinden daha aşağıda olduğu düşünülemez. Kanun Kurumun prim alacağını kamu alacağı düzeyine getirmiş ve zor durumda bulunan Sosyal Sigortalar Kurumu'nun yüksek oranlara varan belediyelerdeki prim alacaklarının tahsilinde kolaylık sağlamayı amaçlamıştır.
Belediye vergi ve resimleri kamu hizmetinde kullanılacağı için mahiyeti itibariyle kamuya tahsislidir. Belediyenin yetkili organının bu payları kamuya tahsis kararı alması fazladan bir işlemdir. Ve giderek belediyenin prim borcunu ödememek için böyle bir tahsis kararı alması baskın olasılık dahilindedir. Belediyenin böyle bir amaçla tahsis kararını almış olması hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğurur.
DAVA : Davacı haciz işleminin iptaliyle, davalı Kuruma borcu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Demet Kurtuluş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Dava, davacı belediye'nin iş ilişkisi olan H... İnşaat Ltd. Şti.'nin davalıya olan prim borcu nedeniyle, kendilerine ait kamu hizmetine ayrılmış olan İller Bankasındaki payına konulan haczin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, kamu hizmetine tahsis edilmiş olan, davacının İller Bankasındaki payı haczedilemiyeceğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, her ne kadar H... İnş. Ltd. Şti. ile aralarında olan iş ilişkisini 5.10.199'da feshettiğini bildirmiş ise de, yapılan incelemede haciz bildirimlerinin hepsinin 5.10.1999'dan önce davacıya tebliğ edildiği davacının süresi içerisinde haciz bildirisine itiraz etmediği görülmekte artık borcun davacının zimmetinde sayılması gerekir. Kamu hizmetine tahsis edilmiş İller Bankasındaki davacının payının haczedilip haczedilmeyeceği hususuna gelince; Bilindiği gibi 3917 sayılı yasa ile değişik 506 sayılı yasanın 80. maddesi uyarınca prim alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı amme alacaklarının tahsili usulü hakkında kanun hükümleri uygulanır. Kurumun icra takibini anılan yasa hükümleri çevresinde yürüttüğü görülmektedir.
Davanın yasal dayanağı hangi malların haczedilemeyeceği konusunu düzenleyen 6183 sayılı Yasanın 3986 sayılı Yasa ile değişik 70. maddesidir. Maddenin birinci bendi aynen "233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri hakkında kanun hükmünde kararname hükümlerine tabi İktisadi Devlet Teşekkülleri, Kamu İktisadi Kuruluşları, bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere devlet malları ile hususi kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar'ın haczedilemeyeceğini hükme bağlamıştır. Belediye de mahalli idarelerden sayıldığına göre, kural olarak belediye mallarının haczedilebileceğinin kabulü gerekir. Ancak maddede, hususi kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceği öngörülmektedir. Belediye mallarının haczi ile ilgili 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 19/7. maddesine göre, belediyelerin bahçeleri, umuma ait akar olmayan açık ve kapalı yerleri, belediye vergi ve resimleri ile kamu hizmetine tahsis edilen ve akar olmayan emval ve eşyası haczedilemez. 277 sayılı kanunun birinci maddesinde, 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer kanunlarla belediyelere verilen payların Belediyeye vergi ve resimleri hükmünde olduğu kabul edilmiştir. 277 sayılı yasanın değişiklikten önceki birinci maddesindeki hükmüne ve Belediye Kanunu'nun 19/7. maddesine göre Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer kanunlarla belediyelere verilen paylar belediye vergi ve resimleri hükmünde bulunduğundan haczedilemiyordu. Ancak 277 sayılı yasanın birinci maddesi 3986 sayılı yasanın 18. maddesiyle değiştirilmiş ve belediye gelirleri kanunu ile diğer kanunlarla Belediyeye verilen payların 6183 sayılı yasa ile yapılan takiplerde haczedilebileceği hükme bağlanmıştır. Prim alacağının takibinde 6183 sayılı yasa hükümleri uygulanacağına göre kurumun yaptığı icra takibinde Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer kanunlarla Belediyeye verilen payın haczedilebileceği açıktır. Yasada özel kişiler lehine değil de kamu kuruluşları lehine yapılan bu değişikliğin amacı belediyelerden alacaklı durumunda bulunan ve kamu hizmeti gören kamu kuruluşlarının kısmen de olsa gördükleri hizmetin aksamasını önlemektir. Zira 6183 sayılı yasaya göre alacaklı durumunda olan Kamu Kuruluşlarının gördüğü hizmetin belediyelerin gördüğü Kamu hizmetinden daha aşağıda olduğu düşünülemez. Kanun Kurumun prim alacağını kamu alacağı düzeyine getirmiş ve zor durumda bulunan Sosyal Sigortalar Kurumu'nun yüksek oranlara varan belediyelerdeki prim alacaklarının tahsilinde kolaylık sağlamayı amaçlamıştır.
Olayda, belediyenin bankalardaki mevduatının yukarıda değinilen yasalarla belediyeye verilen paylar olduğu konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bu payların belediyenin yetkili organınca verilen kararla kamuya tahsis edildiği iddiasına gelince; belediye gelirleri kanunu ve diğer kanunlarla Belediyeye verilen payların belediye vergi ve resimleri gibi sayılacağı 277 sayılı yasanın birinci maddesinin açık hükmü gereğidir. Esasen anılan yasaya göre bu paylar kamuya tahsis edilmiş olmaktadır. Başka bir anlatımla belediye vergi ve resimleri kamu hizmetinde kullanılacağı için mahiyeti itibariyle kamuya tahsislidir. Belediyenin yetkili organının bu payları kamuya tahsis kararı alması fazladan bir işlemdir. Ve giderek belediyenin prim borcunu ödememek için böyle bir tahsis kararı alması baskın olasılık dahilindedir. Belediyenin böyle bir amaçla tahsis kararını almış olması hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğurur.
Konuyu özetlemek gerekirse, Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer kanunlarla Belediye ye verilen paylar hakkında kamuya tahsis kararı alınmış olsa bile 3986 sayılı yasaya göre Kurumun prim alacağından ötürü bu payların haczi kabildir.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı düşüncelerle haczin kaldırılmasına karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 3.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/1366

K. 2001/1419

T. 27.2.2001

DAVA : Davacı, Ziraat Bankası mevduat hesabına konulan haczin bu hesaptaki paraların kamu yararına tahsis edilmiş olması sebebiyle haczedilemeyeceğine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Osman Bülbül tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR : Davada çözümlenmesi gereken hukuksal sorun, Kurumun prim alacağından ötürü ilgili Belediye organınca Kamuya tahsis kararı alınan belediyenin bankadaki mevduatının haczedilip haczedilemeyeceği meselesidir.
Bilindiği gibi 3917 Sayılı Yasa ile değişik 506 Sayılı Yasanın 80. maddesi uyarınca prim alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Kurumun icra takibini anılan yasa hükümleri çevresinde yürüttüğü görülmektedir.
Davanın yasal dayanağı hangi malların haczedilemeyeceği konusunu düzenleyen 6183 Sayılı Yasanın 3986 Sayılı Yasa ile değişik 70. maddesidir. Maddenin birinci bendi aynen £233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri hakkında kanun hükmünde kararname hükümlerine tabi İktisadi Devlet Teşekkülleri, Kamu İktisadi Kuruluşları, bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere devlet malları ile hususi kanunlarında haczii caiz olmadığı gösterilen mallar£ ın haczedilemeyeceğini hükme bağlamıştır. Belediye de mahalli idarelerden sayıldığına göre kural olarak belediye mallarının haczedilebileceğinin kabulü gerekir. Ancak maddede, hususi kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceği öngörülmektedir. Belediye mallarının haczi ile ilgili 1580 Sayılı Belediye Kanununun 19/7. maddesine göre belediyelerin bahçeleri, umuma ait akar olmayan açık ve kapalı yerleri, belediye vergi ve resimleri ile kamu hizmetine tahsis edilen ve akar olmayan emval ve eşyası haczedilemez. 277 Sayılı Kanunun birinci maddesinde, 5237 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer Kanunlarla belediyelere verilen payların belediye vergi ve resimleri hükmünde olduğu kabul edilmiştir. 277 Sayılı Yasanın değişiklikten önceki birinci maddesindeki hükmüne ve 1580 Sayılı Kanununun 19/7. maddesine göre Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer kanunlarla belediyelere verilen paylar belediye vergi ve resimleri hükmünde bulunduğundan haczedilemiyordu. Ancak 277 Sayılı Yasanın birinci maddesi 3986 Sayılı Yasanın 18. maddesiyle değiştirilmiş ve Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer kanunlarla belediyeye verilen payların 6183 Sayılı Yasa ile yapılan takiplerde haczedilebileceği hükme
Prim alacağının takibinde 6183 Sayılı Yasa hükümleri uygulanacağına göre Kurumun yaptığı icra takibinde Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer kanunlarla belediyeye verilen payın haczedilebileceği açıktır.
Yasada özel kişiler lehine değil de kamu kuruluşları lehine yapılan bu değişikliğin amacı belediyelerden alacaklı durumunda bulunan ve kamu hizmeti gören kamu kuruluşlarının kısmen de olsa gördükleri hizmetin aksamasını önlemektir. Zira 6183 Sayılı Yasaya göre alacaklı durumunda olan Kamu Kuruluşlarının gördüğü hizmetin belediyelerin gördüğü Kamu hizmetinden daha aşağıda olduğu düşünülemez.
Kanun, Kurumun prim alacağını kamu alacağı düzeyine getirmiş ve zor durumda bulunan Sosyal Sigortalar Kurumunun yüksek oranlara varan belediyelerdeki prim alacaklarının tahsilinde kolaylık sağlamayı amaçlamıştır.
Olayda, belediyenin bankalardaki mevduatının yukarıda değinilen yasalarla belediyeye verilen paylar olduğu konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bu payların belediyenin yetkili organınca verilen kararla kamuya tahsis edildiği iddiasına gelince; Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer kanunlarla belediyeye verilen payların belediye vergi ve resimleri gibi sayılacağı 277 sayılı yasanın birinci maddesinin açık hükmü gereğidir. Esasen anılan yasaya göre bu paylar kamuya tahsis edilmiş olmaktadır. Başka bir anlatımla belediye vergi ve resimleri kamu hizmetinde kullanılacağı için mahiyeti itibariyle kamuya tahsislidir. Belediyenin yetkili organının bu payları kamuya tahsis kararı alması fazladan bir işlemdir. Ve giderek belediyenin prim borcunu ödememek için böyle bir tahsis kararı alması baskın olasılık dahilindedir. Belediyenin böyle bir amaçla tahsis kararını almış olması hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğurur.
Konuyu özetlemek gerekirse Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer kanunlarla belediyeye verilen paylar hakkında kamuya tahsis kararı alınmış olsa bile 3986 sayılı yasaya göre Kurumun prim alacağından ötürü bu payların haczi kabildir.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı düşüncelerle haczin kaldırılmasına karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.02.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.