|
Esasen bu konuyu daha önce Avukatların üstünün aranması ile ilgili forum başlığı başta olmak üzere değişik forum başlıkları altında detaylı olarak tartışmıştık. Orada belirttiğim görüşlerimde değişiklik olmadı: Bir hakimin ya da bir avukatın üstünün aranması/aranamaması ile ilgili yasa metinleri (bu bağlamda Av.K.m.58 ile Hakimler Savcılar Kanunu md. 88'deki düzenlemeler) "görevle ilgili" yorumlanmalıdır.
Bu yasal düzenlemelerle getirilmek istenen düzenlemenin hakimin ve avukatın görevini bağımsızlık içinde ve yürütmenin baskısı altında kalmadan yapabilmesi için getirilmiş düzenlemeler olduğunu inancındayım, yoksa diğer vatandaşların üstünde bir meslek sınıfı yaratmak için değil.
Bir avukat ya da hakim olarak Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadında maç oynanırken statta delil tesbiti ya da keşif yapıyorsanız, kimliğiniz gösterip görevinizi açıkladıktan sonra üzeriniz aranmadan stada girebilmelisiniz. Ancak bilet alıp oğlunuzla maç seyretmek için geldiyseniz, hakim ya da avukat olmak (ve bu bağlamda Av.K.m.58 ile Hakimler Savcılar Kanunu md. 88'deki düzenlemeler) herkesin geçtiği genel arama noktasından aranmadan geçmek için mazeret olmamalı diye düşünüyorum.
Bu görüşüm tüm meslek, statü ya da makamlar için de geçerlidir: Polis, asker, subay, avukat, hakim, savcı, milletvekili, başbakan, cumhurbaşkanı vs. ile ilgili yasal düzenlemeler ve ayrıcalıklar bu görevlilerin görevlerini düzgün yapabilmelerine olanak verecek şekilde düzenlenmeli ve yorumlanmalıdır, kişinin görevle ilgili olmayan kişisel hayatını kapsamamalıdır. TC Cumhurbaşkanı bir devlet görevi için bir dış geziye gidiyorsa, VIP kapısından aranmadan geçip, devlet bütçesiyle tahsis edilen uçağa binmeli, tatile gidiyorsa, THY tarifeli uçağında kendi parasıyla bilet alıp, sıraya girerek, normal kapıdan geçip, üstü arandıktan sonra uçağa girmelidir.
Bu söz konusu yasa maddelerinin nasıl olması ve nasıl yorumlanması ile ilgili benim kişisel görüşümdür.
|