Mesajı Okuyun
Old 25-09-2008, 12:32   #7
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1992/8777

K. 1992/12603

T. 17.11.1992

• CEZAİ ŞART ( Tek Yanlı İşçi Aleyhine Uygulanan Sözleşmedeki Cezai Şartın Geçersiz Olması )

• İŞ SÖZLEŞMESİ ( İşçinin Akdi feshetmesi Durumunda Ödemesi Gereken Cezai Şartın Tek Taraflı Bir Şart Olması Nedeniyle Geçersiz Olması )

• BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ ( İşçinin Akdi feshetmesi Durumunda Ödemesi Gereken Cezai Şartın Tek Taraflı Bir Şart Olması Nedeniyle Geçersiz Olması )

• İŞ AKDİNİN FESHİ ( İşçinin Akdi feshetmesi Durumunda Ödemesi Gereken Cezai Şartın Tek Taraflı Bir Şart Olması Nedeniyle Geçersiz Olması )

1475/m.9,11

818/m.348


ÖZET : Sözleşmede sözleşme tarafı işçinin kendi rızası ile işten ayrılması halinde işverene cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmış ise de, işverenin haklı neden olmaksızın hizmet aktini feshetmesi halinde işverenin de cezai şartla sorumlu tutulacağına dair sözleşmede herhangi bir hükme yer verilmemiştir. İşverenin haklı neden olmaksızın hizmet akdini feshinde işverenin sadece İş Kanununun ihbar öneliyle ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Görülüyor ki bu haliyle sözleşme tek yanlı olarak işçi aleyhine düzenlenmiştir. Bu nitelikteki bir sözleşmenin cezai şart maddesi işçiyi bağlamayacağından işçi, sözleşmeyi feshetme yetkisine sahiptir. DAVA : Taraflar arasındaki sözleşme gereğince cezai şartın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17/11/1992 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile 16/10/1989-16/10/1991 arası için yaptığı belirli süreli sözleşme uyarınca çalışmaya başlamış, 07/08/1990 tarihinden verdiği dilekçe ile de 07/09/1990 tarihinde işyerinden ayrılacağını bildirmiş ve bu tarihte işyerinden ayrılmıştır. Davacı işveren, sözleşmenin 3. maddesinde öngörülen 10.500.000 TL. cezai şartın davalıdan tahsili için bu davayı açmıştır. Mahkemece istek aynen kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
Gerçekten sözleşmenin 3. maddesinde sözleşme tarafı davalının kendi rızası ile işten ayrılması halinde işverene 10.500.000 TL. cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmış ise de, işverenin haklı neden olmaksızın hizmet aktini feshetmesi halinde işverenin de cezai şartla sorumlu tutulacağına dair sözleşmede herhangi bir hükme yer verilmemiştir. İşverenin haklı neden olmaksızın hizmet akdini feshinde işverenin sadece İş Kanununun ihbar öneliyle ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Görülüyor ki bu haliyle sözleşme tek yanlı olarak işçi aleyhine düzenlenmiştir. Bu nitelikteki bir sözleşmenin cezai şart maddesi işçiyi bağlamayacağından işçi, sözleşmeyi feshetme yetkisine sahiptir. Böyle olunca davalı işçi 3. maddede belirtilen cezai şartı ödemekle yükümlü tutulamayacağından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/11/1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.