Mesajı Okuyun
Old 23-09-2008, 18:41   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1969/714
K. 1969/779
T. 22.10.1969
• MESKENİYET İDDİASI ( Başka Bir Borç İçin İpotek Tesis Edilmiş Konut )
• MESKENİYET İDDİASINDAN FERAGAT ( Başka Bir Borç İçin Evin İpotek Edilmesi )
• İPOTEK ( Başka Borçlulara Karşı da Meskeniyetten Feragat Anlamına Gelmesi )
2004/m.82
ÖZET : Bir kimse; ipotek ettiği bir taşınmaz malı başka bir borcundan dolayı yapılan takip için hacz edilmiş olsa dahi meskeniyet iddia edemez. Zira, tesis edilen ipoteğin kaldırılmaması ve ipotekli alacağın tahsili için taşınmaz malın satılması halinde ipotek borçlusu bu yerin mesken olduğunu ileri süremeyecektir. Böylece borçlu ipotek tesisine rıza göstermiş olmakla o taşınmazın satılmasını göze almış, meskeniyet iddiasından önceden vazgeçmiş demektir.

DAVA VE KARAR : Şikayetçi borçlu N.A. ile alacaklı A.A`ya müteallik olmak üzere Kadıköy İcra Hakimliği`nden verilen 25.12.1968 gün ve 971/1017 sayılı Karar`ın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmiş olmakla Yargıtay İcra ve İflas Dairesince : ( alacaklı tarafından da duruşmada ileri sürüldüğü veçhile, başkası lehine tesis edilmiş olsa dahi ipotekli gayrimenkul için meskeniyet iddiasında bulunulamaz. Bu yön üzerinde durulup gereği gibi incelenmeden şikayetin kabul olunması usul ve kanuna aykırı temyiz isteği yerinde bulunduğundan merci kararının bozulmasına 673/720 sayı ile 23/1/1969 gününde ) karar verilip yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; bazı sebep ve düşüncelerle eski hükümde direnmeye karar verilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu`nca incelenecek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :

Bozmadan sonra 24.2.1969 tarihinde vefat eden borçlunun evini, 60.000 lira karşılığında kızı A.A`ya ipotek ettiği tapu sicil muhafızlığı yazısında belirtilmiştir. Alacaklı emre muharrer senede istinaden haciz yoluyla takip isteğinde bulunmuş, borçlunun başkalarına ipotekli bulunan evini haciz ve satışına tevessül etmiş, borçlu vekili müvekkilesinin başka taşınmaz malı bulunmadığı ileri sürerek mesken ihtiyacının göz önünde tutulmasını, satışın durdurulmasını istemiştir.

Özel Daire bozma ilamında açıklandığı üzere bir kimse; ipotek ettiği bir taşınmaz malı başka bir borcundan dolayı yapılan takip için hacz edilmiş olsa dahi meskeniyet iddia edemez. Zira, tesis edilen ipoteğin kaldırılmaması ve ipotekli alacağın tahsili için taşınmaz malın satılması halinde ipotek borçlusu bu yerin mesken olduğunu ileri süremeyecektir. Böylece borçlu ipotek tesisine rıza göstermiş olmakla o taşınmazın satılmasını göze almış, meskeniyet iddiasından önceden vazgeçmiş demektir. O halde, yerinde olan özel daire bozma ilamına uyulmayarak eski hükümde direnilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulüne, direnme kararının özel daire bozma ilamı veçhile Hukuk Yargılamaları Usulü Kanunu`nun 429`uncu maddesi uyarınca BOZULMASINA 22.10.1969 gününde çoğunlukla karar verildi