Mesajı Okuyun
Old 20-09-2008, 21:12   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 1998/10633
Karar: 1998/12250
Karar Tarihi: 16.11.1998

ÖZET: Boşanma davasının fer’i niteliğinde olan tazminat ve yoksulluk nafakası, boşanma hükmü kesinleşinceye kadar her an istenebilir. Bu nedenle iddianın genişletilmesinden söz edilemez. O halde davacının tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden deliller takdir edilip olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 185, 202/2) (743 S. K. m. 143, 144)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Boşanma davasının fer’i niteliğinde olan tazminat ve yoksulluk nafakası, boşanma hükmü kesinleşinceye kadar her an istenebilir. Bu nedenle iddianın genişletilmesinden söz edilemez. O halde davacının tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden deliller takdir edilip olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Yazılı gerekçelerle istemin reddi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine oyçokluğu ile karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Her davada olduğu gibi, davacı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 185. maddesi uyarınca dava dilekçesinde bütün isteklerini göstermek zorundadır. Ancak aynı maddenin 2. bendinde gösterildiği üzere davalının rızası olduğu zaman veya ıslah yoluyla ileri sürdüğü yeni istekleri dinlenebilir ve hükme bağlanabilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 202/2. maddesinde yer alan kural gereğince davalı da tüm savunmasını ve bu dava sebebiyle isteklerini hep beraber ortaya koymak zorundadır. Ancak ıslah veya davacının muvafakati ile ek savunma sebepleri veya istekleri ortaya koyabilir. Boşanma davalarında boşanmanın fer’ini oluşturan ve ancak tarafların isteği olduğu zaman hükme bağlanması gereken yoksulluk nafakası (MK. m. 144) maddi veya manevi tazminat istekleri (MK. m. 143) de dava dilekçesinde veya cevapta ortaya konmadıkça sonradan istenmesi iddianın veya savunmanın genişletilmesi niteliğinde olur. Bu fer’i hakların boşanma davası içinde istenmesi halinde ayrıca harç alınmayacağı yönündeki yerleşmiş Yargıtay görüşü, bu isteklerin sonradan ortaya konmasının tevsi niteliğinde olacağı esasını ortadan kaldırmaz.

Davacının dava dilekçesinde söz konusu etmediği, sonradan 10.3.1998 tarihli dilekçe ile ortaya koyduğu tazminat ve yoksulluk nafakasına davalı 20.3.1998 tarihli dilekçe ile karşı çıkmıştır. Davacının usulüne uygun bir ıslahı da söz konusu değildir. Yerel mahkeme kararı doğrudur. Sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.(¤¤)
Kaynak:Sinerji