Bu çevrede sıkça raslanır anlatacağım olaya ve Gaziantep barosundaki her meslektaşımın hemen hemen dilinde tüy bitmiştir aynı şeyi anlatmaktan. Genellikle borçludur muzdarip olan ve bu sebeple büromuzu ziyaret eden.
-Avukat bey benim bir senedim vardı A şahsında
-Evet
-Ben bu senedi ödedim
-Evet
-A şimdi icraya koymuş benden istiyor ama ben ödedim!
-Siz senedi ödeyince geri almadınız mı?
-Yok avukat bey kasanın anahtarı oğlunda kalmış yarın gel al dedi ben de uğramadım.
-E peki yazılı bir belge almadınız mı?
-Hayır!
-Beyfendi kötü ödeyen iki kere öder diye bir kural var hukukta. Alacaklınız takibe koymakta kanunen haklı
-Avukat bey öyle şeymi olur parayı verirken 5 kişi daha vardı şahitler verdiğime.
-Olmaz beyfendi bu tür durumlar şahitle ıspatlanmaz. İsterse bütün Antep şahit olsun olamaz.
-Peki avukat bey biz bu adama Şerefiye davası (manevi tazminat) davası açabilirmiyiz.
-Tabiki her türlü davayı açarsınız istedikten sonra da nasıl ıspatlayacağız derin ızdırabınızı...
-Bu nasıl adalet avukat bey ya. Biz adama parayı ödemişiz siz olmaz diyorsunuz
Bu diyaloğu çok meslektaşım yaşamıştır ve halen yaşıyordur
