09-08-2008, 00:43
|
#17
|
|
Sn. avukat152,
Aşağıdaki kararda da görüleceği üzere ortaklığın giderilmesi davaları kendine has özellikleri olan davalardır. İki taraflı ve taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğundan yargılama giderleri tüm paydaşlara bölüştürülür ve kendisini vekille temsil ettiren tüm taraflar lehine vekalet ücretine hükmolunur. (Davanın reddi hali hariç) Bu anlamda davacının aynen taksim talebi olup olmamasının bir önemi olmayıp, davalılardan birinin dahi bu yönde talebi olması yeterlidir.
Kanunkoyucu öncelikle aynen taksim ve denkleştirmeyi mümkün olamıyorsa son çare olarak satış suretiyle taksim yoluna gidilmesi gerektiği yönünde düzenleme yapmıştır. Bu anlamda öncelikle herhangi bir tarafın talebiyle aynen taksim ve denkleştirme koşulları bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Ayrıca tarafların satışa katılmaları mümkündür. Arttırma kendisinde kalan paydaş kendi payının değeri bedelden mahsup edilmek suretiyle taşınmazı satın alabilir. Bunun dışında herkesin kendi payını alması gibi bir durum söz konusu değildir.
T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/1712
Karar: 2004/1814
Karar Tarihi: 16.03.2004
ÖZET: Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar ya da ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı ve taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar niteliğinde olduğundan ; mahkeme her iki tarafın da taleplerini dikkate almalıdır.
(4721 S. K. m. 698, 699)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar ya da ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı ve taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Davanın bu özelliği itibariyle mahkeme her iki tarafın da taleplerini dikkate almalıdır.
Olayımızda, davacı satış suretiyle paydaşlığın giderilmesini istemiş, davalı davanın reddini olmazsa aynen taksimine karar verilmesini savunmuş, taksim isteğine dair beyanı 13.9.2002 tarihli tutanağa geçirilmiş ve davalı tarafından imzalanmıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucu taşınmazın aynen bölüşülmesinin mümkün olduğuna dair rapor düzenlenmiştir. Mahkemece ifraz krokisi hazırlanarak aynen bölüşmeye ilişkin bu krokinin onay makamına gönderilerek il idare kurulu kararı alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aynen taksimi mümkün olan taşınmaz hakkında taleple bağlı kalınarak yazılı şekilde ret kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.03.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
|