17 Milyon Kadının Davası Anayasa Mahkemesi' nde
Hürriyet 7 Mart 2006
Emel ARMUTÇU
Yeni Medeni Kanun evlilikte edinilen malların boşanma durumunda eşler arasında eşit paylaşımını öngörüyor. Yasanın, yürürlüğe girdiği 2002’den sonraki evlilikleri kapsaması bu tarihten önce evlenmiş 17 milyon kadını mağdur etmişti. Şimdi üç hakim yasa maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Medeni Yasa’da yer alan ve evlilikte edinilen malların eşler arasında eşit paylaşımını öngören maddenin sadece yasanın yürürlüğe giriş tarihinden itibaren geçerli olması, hukukçuların ve kadın örgütlerinin uzun süredir tartıştığı ve Anayasa’nın eşitlik ilkesine, uluslararası sözleşmelere aykırı bulduğu bir maddeydi. Türkiye’de yaşayan 17 milyon kadını ilgilendiren bu madde şimdi, iptal edilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne gönderiliyor. Hem de üç koldan; İstanbul’da, Şişli, Kartal ve Fatih Aile Mahkemeleri’nde görülen üç davada üç yargıç, yasa maddesinin eşitlik ilkesine aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
DEVRİM YAPILMIŞTI
Bir süredir uluslararası anlaşmalara uygun olarak iç hukukunda gerekli değişiklikleri yapan Türkiye, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda da "devrim" niteliği taşıyan bazı değişiklikler yapmış, maddelerini özellikle Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne uygun olarak değiştirerek, yasayı 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe sokmuştu. Yasadaki en önemli değişiklik de mal rejimi düzenlemesiydi: Bu maddeyle birlikte, mali kaynakların ve gayrimenkullerin ezici çoğunluğunun erkeklerin üzerinde olduğu Türkiye’de kadınlar, evlilikte edinilen mallara katılma rejiminden yararlanacak, ayrılık halinde malların yarısına sahip olabilecekti.
SON ANDA EKLENDİ
Ancak yasanın bu ilerici ve eşitlikçi maddesi, uygulama yasasının 10. maddesine konan bir cümleyle son anda eşitliksiz bir hale geldi. Çünkü yasa, sadece 1 Ocak 2002 tarihinden sonra yapılan evlilikler için geçerli kılındı, geçmişe yönelik olarak işletilmedi. Dolayısıyla bu tarihten önce evlenmiş 17 milyon kadın, yasadan yararlanamaz hale geldi, kadınların bir kısmı için eski, bir kısmı için yeni yasa uygulanır oldu.
Önceki uygulama olan mal ayrılığı rejiminin, kadının eviçi emeğinin değersizleştirildiği, pervasızca sömürüldüğü, ekonomik şiddetin en açık biçimi, onu mülksüz, parasız, değersiz ve güçsüz kılan en önemli kalelerden biri olduğunu savunan kadın örgütleri yasanın değişmesi için Meclis’e 35 bine yakın imza vermişti.
MİRASTA DA AYRIMCILIK
Aynı uygulama maddesinin miras hukuku açısından da ayrımcılık yarattığını belirten Avukat Habibe Yılmaz Kayar, "Bu durumda bazı insanlara 2002 öncesine göre miras dağıtılıyor, onlar mirasın sadece dörtte birini alabiliyor. Oysa 2002 sonrasında evlenenlerde bu böyle olmayacak, önce yüzde 50 alacak hakkını alacaklar, geri kalan üzerinden de ayrıca dörtte bir alabilecekler" diyor.
Hakim: Eşitliğe aykırı
AVUKAT H.Y.K, müvekkilinin boşanma davası sonuçlandıktan sonra Fatih’te açtığı "mal rejimi tasfiyesi" davasında maddenin, Anayasa’nın 2, 5, 10, 41 ve 90. maddelerine, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirtti. Mahkeme yargıcı Ruhi Özdemir de kararında uygulamayla eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı hükmüne vardı ve iptal için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Yasa ne diyor?
MEDENİ Kanun’un 10. uygulama maddesi şöyle diyor: "Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar." Yani yasa, 2002’den önce yapılmış evlilikler için bir yıl "yeni sözleşme" yapma olanağı tanıdı. 17 milyon çiftten sadece 1500’ü bu sözleşme için başvurdu.
Konu ile ilgili detaylı bilgi için:
www.turkhukuksitesi.com/makale_232.htm