 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
satıcının yetkili memur huzurunda ferağın icrasını aksi halde almış olduğu bedelin iadesini taahhüt etmiş ve alıcının da aralarında kararlaştırılan bedeli bu şartla vermiş olduğuna delalet eder."
|
|
 |
|
 |
|
Sayın Akpunar,
Ben burada Yargıtayın ve YHGK. nun alıntılanan kararlarındaki anlayışı tartışmadan önce, şunu vurgulamak istiyorum:
Bu Yargıtay HGK ve Y.13.H.D. nin kararlarında ki yaklaşım;
şartın tahakkuk etmemesi halinde bedelin iadesine dair taahhüt varsa, bu durumda ortada sebepsiz zenginleşme değil, şartın tahakkuk etmemesi nedeniyle geriye iade yükümü doğuran
karşı taraf taahhüdü ve bunun sonucu diğer taraf için doğan
alacak hakkı vardır şeklindedir. Yani bu kararlardaki olayda, talep kanundan doğmamakta, bizatihi karşı tarafın bedeli iade taahhüdünden doğmaktadır şeklinde bir anlayış vardır. Bunu bir noktaya kadar anlamak ve kabul etmek mümkündür.
Oysa bu forumda yer alan somut olayda, Yargıtayın kararlarında zikredilen "
şartın tahakkuk etmemesi halinde bedelin iadesi taahhüdü"
olmadığından, sebepsiz zenginleşme söz konusu olmalıdır diye düşünüyorum.