Mesajı Okuyun
Old 04-08-2008, 10:55   #6
duyurucu1

 
Önemli

Alıntı:
Yazan didem kunal
Ama Hakim olmak böyle birşey mi? Sizin sonuçta o dosyayla ilgili belirili bir çok sorumluluğunuz var. Hakim odasına çekilir konuşmaz hakim bildiğini okur demek bence sizi içinde bulunduğunuz sorumluluktan kurtarmaz. Hakimlerin geneli sinirli agresif olabilir ama farketmez. Adliye memurundan bile azar yiyen biz avukatlar için bu alışılmış bi durum.Saygılar ....

Sevgili Didem Kunal,

Görüşlerinize aynen katılıyorum.

Davasına girdiğimiz yada davsından çekildiğimiz her dosya ile ilgili çok büyük sorumluluklarımız var.Müvekkil avukatın parasını vermez. Avukat ister.Müvekkil şikayet eder."Avukat davama girmedi.Yada parasını verdim makbuz vermedi"diye.Hop doğru Ağır Ceza Mahkemesindesindesin.Sanık sandalyesinde Karşında üç hakim.Sol tarafta savcı.Yargılanıyorsun.Bu aşamadan sonra ayıkla pirincin taşını.Karşındaki üç hakimi ikna etmek için binbir takla atar durursun.Barodan da savunma yardımı gelmaz.Eğer "Derin Baro"ya da üye değilsen "yandı gülüm keten helva"

Gelelim hakimlerin sinirli ve agresif olmalarına.Hakimler sinirli ve agresif değiller esasında.Bazıları "Küçük dağları ben yarattım"havasında.Bazıları da senin benim gibi görev bilincinde.

Adliye memurlarında azar yiyen avukat ise azarı hak etmiştir.Neden?Adliye memurlarına yaklaşırken.Kibar bir uslupla yavşamadan talepte bulunmalıyız.Abi,abla kelimelerini kullanmayacağız."Müdür Bey şu işim var lütfen yapar mısınız?" Yaptı yaptı yapmadı.Usulen bir kez ihtarda bulunmak gerek."Bakınız lütfen şu işimi yapınız.Yoksa beni şikayet etmek zorunda bırakmayınız.Bir ufacık talep için yıllarca hizmet etmiş bir adliye personelini şikayet etmek istemiyorum."İşini yaptı yaptı yapmadı.İki satırlık şikayet dilekçesi yazmak zor değildir.

Bir Asliye Hukuk Mahkemesindeyim .Oturduğum yere uzakça bir yerde.Gidip gelmek bir zulüm.Dosya bir türlü ilerlemiyor.Hakim karar veriyor.Bilirkişi raporunu göndermiyor.Bir iki üç.Sonunda Bilirkişiyi aradım raporu vermesini rica ettim.Bilirkişi "olur hemen gönderirirm dedi.Ben de önceden bilirkişi raporuna karşı beyanlarda bulundum.Beyanımı Hakim önceden okusun karar versin diye personelim ile önceden gönderdim Memurlar "dosya içerisine koyarız "demişler.
Üç beş gün sonra duruşmadayız.Hakim dosyanın kapağını açtı.Bana dönerek:"Avukat bey hani siz beyanda bulunacaktınız?Ne oldu bulunmamışsınız?"Ben o anda az agresifleşmişim.Olayı olduğu gibi anlattım.Memurların ihmali,nden söz ettim.Bu mahkemede işlerin nasıl yürüdüğünü anlamadığımı kibar fakat kararlı bir şekilde anlattım.Dilekçemi kaybedenler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetde bulunacağımdan dem vurdum.

İnanmazsınız ama hakim kürsüden indi.Cübbesi sırtında hep beraber kaleme gittik.Dilekçenin akibetini araştırdık.Memurların hepsi hazırolda.Hakim kükrüyor.Ben şikayet edeceğimden bahsediyorum.memurlar sapsarı.Dilekçe bulunamadı.Ben "İlla dilekçem bulunacak"diyorum da başka bir şey demiyorum.

Dosyamdaki dilekçe suretini verdim.Ama illadilekçemin bulunmasını istiyorum.

Ertesi gün öğleden sonra büroma bir telefon geldi.Dilekçemi bulmuşlar.Başka birdosyanın içerisine girmiş.Vs.Vs.

Yani demek istediğim:

Adliye çalışanlarının,hakimlerin ve savcıların en korktukları şey şikayet edilmektir.Bizimde en korktuğumuz şey şikayet edilmektir.

Bu nedenle bir başkasından azar işitmek mesleğimiz ile bağdaşmaz.Kişiliğimiz ile bağdaşmaz.Biz avukatlar ne başkasını azarlarız ne de başkasından azar işitiriz.Çünkü biz avukatlar tarihi süreç içerisinde ne köle olduk nede köle kullandık.Biz her zaman yargının savunma ayağı olduk.

Adliye memurundan azar işiten avukat yok mu? Var. Mübaşirden fırça yiyen avukat yok mu? Var.Ama onlar azarı hak ettikleri için yiyorlar.Küçük menfaatlerinin tatmini için kendi avukatlık onurunu ayaklar altına aldıkları için bu duruma düşüyorlar.

Neticede;Kükremiş sel gibiyim bendimi çiyner aşarım,hangi çılgın beni azarlayackmış şaşarım!!?

Selam ve svgiyle kal.